Vücut çalışıp iri kalmayı Klingon gibi giyinip toplantılara gitmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب العمل، وأحاول أن أكون ضخماً "أحب إرتداء ملابس "كلينجون وأذهب إلى جميع المؤتمرات، تعلمين |
Bu şey Klingon savaş baltasına benziyor. | Open Subtitles | هذا الشيء يبدو كفأس معركة كلينجون |
Eğer bu bir Star Trek (Uzay Yolu) hayran toplantısı olsaydı, sen Klingon kılığında olurdun. | Open Subtitles | إن كانت هذه معاهدة (تراك) كنت ستلبس مثل (كلينجون)َ |
- Bu her neyse, Klingon kökenli mi? | Open Subtitles | -مهما كانت طبيعته ، هل يمكن أن يكون من كوكب(كلينجون)؟ |
- Tekrar ediyorum. Bu Klingon olabilir mi? | Open Subtitles | -أكرر ، هل يمكن أن يكون هذا من كوكب (كلينجون)؟ |
- Olumsuz, Teğmen. Klingon sınırından 75,000 km uzaktasınız. | Open Subtitles | -لا ، أيها الملازم ، أنتم تبعدون 75000 كم من حدود (كلينجون ) |
Bir Klingon donanması imha edildi. | Open Subtitles | -نعم تم تحطيم أحد أساطيل (كلينجون) سبع وأربعون سفينة |
İki Klingon gemisi tarafsız bölgeye girdiler ve silahlarını bize kilitliyorlar. - Sorun değil. | Open Subtitles | سفينتان من (كلينجون) دخلتا المنطقة المحايدة وتصوبان أسلحتهما علينا |
Fotonları hazırlayın. Klingon Warbird'lerine ateş açmaya hazır olun. | Open Subtitles | جهّزوا الطوربيدات الفوتونية استعدوا للإطلاق على سفن (كلينجون) الحربية |
Kelvin, Klingon sahasının sınırında bir yere saldırdı ve dün gece saat 23:00'te bir saldırı vardı. | Open Subtitles | (كيلفين) هوجمت بالقرب من حدود فضاء (كلينجون) في الساعة 23.00 ليلة أمس كان هناك هجوم |
Peki sen bu Klingon saldırısını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | وأنت عرفتَ بأمر هذا الهجوم على (كلينجون) ، كيف؟ |
Klingon'dan geri kalanları vurmakla meşguldüm. | Open Subtitles | كنت مشغولاً بإغراء فتيات (كلينجون) |
Bir Klingon hapishane gezegeninden. | Open Subtitles | من أحد سجون كوكب (كلينجون) |