Sahip olduğumuz bütün parayı bu sefer için kullanıyoruz. | Open Subtitles | نحن إستعملنا كلّ المال ليمكننا فعلها هذه المرة. |
Sahip olduğumuz bütün parayı bu sefer için kullanıyoruz. | Open Subtitles | نحن إستعملنا كلّ المال ليمكننا فعلها هذه المرة. |
Ne yazık ki, ben ve kardeşlerim bütün parayı caddede bıraktık. | Open Subtitles | وللأسف، أخذتُ وإخوتي كلّ المال وتركناه بالشارع |
İkinizden biri malın kendisinde olduğunu kanıtlar ve tüm parayı alır. | Open Subtitles | يُمكن لأحدكما الإثبات أنّ لديه البذور الحقيقيّة، ويحصل على كلّ المال. |
Kazanırsan, gerçek oğlum için ayırdığım tüm parayı alırsın | Open Subtitles | إذا فزت ستحصل على كلّ المال الذي خبئته لابني الحقيقيّ |
Kanser araştırmaları için toplanan bütün parayı alıp "Selam Amerika" diyerek reklam yapıp insanları iğneleyici olmanın beyne pek iyi gelmediği konusunda bilinçlendirmeliyiz. | Open Subtitles | لنأخذ كلّ التمويل ، للسرطان و الأمراض الوراثيّة لنأخذ كلّ المال |
Ayesha burdan ayrıldıktan sonra açgözlülüğü yüzünden bütün parayı kaybetti. | Open Subtitles | (بعد الرحيل من هنا، طمع( عائشة جعلها تفقد كلّ المال |
Hapishaneye gitmemenin tek sebebi karının bütün parayı geri vermiş olması. | Open Subtitles | .هو أنّ امرأتك أرجعت كلّ المال |
bütün parayı emlakçı karın kazanıyor. | Open Subtitles | زوجتك سمسارة العقارات تجني كلّ المال. |
bütün parayı ona veriyordu. | Open Subtitles | هي كانت تعطيه كلّ المال. |
Andy, bütün parayı sen kazanmana rağmen, ben ne dersem onu yap. | Open Subtitles | (آندي)، اذهب و نفّذ كلّ أوامري بالرغمِ من أنّكَ أنتَ من يجني كلّ المال |
Huang bütün parayı aldı. | Open Subtitles | (هوانغ) أخذ كلّ المال. |
tüm parayı bizim alacağımızdan haberi yok. | Open Subtitles | ليس لديه أيّ شكّ بأنّنا سنأخذ كلّ المال |
Veznedar tüm parayı vermiş. | Open Subtitles | أعطاه الصرّاف كلّ المال |