"كلّ ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • Hepsini
        
    • Tüm o
        
    • Bütün bunlar
        
    • Tüm bunlar
        
    • Tüm bunları
        
    • bütün o
        
    • Her şey
        
    • Her şeyi
        
    • Tüm bu
        
    • Bütün bu
        
    • bunların hepsi
        
    • Bunca
        
    • O kadar
        
    • Bütün bunları
        
    • Bu kadar
        
    Tabii bunların Hepsini o kişinin arkadaşının şirketini çalmak için yapmadıysan. Open Subtitles إلّا طبعًا إذا فعلت كلّ ذلك لسرقة شركة صديق ذلك الشخص
    Tüm o kin ve zehrini kus üstüme. Open Subtitles كلّ ذلك النكد، وكل ذلك السمّ فقط ألقه عليّ
    Ne.. Bütün bunlar aramayı takip için yaptığın rol müydü? Open Subtitles كلّ ذلك كان تمثيلاً لتستطيعي تتبّعه فحسب؟
    Ama eğer uzaylılar oradaysa, galaksideki tüm bilgilerin toplamına kıyasla Tüm bunlar hiçbir şey. Open Subtitles ولكن إذا كانت المخلوقات الفضائية موجودة هناك, كلّ ذلك هو لا شيئ مقارنة مع مجموع المعرفة في المجرة.
    "Tüm bunları düşünseydim bir dakika daha yaşayamazdım." Open Subtitles إذا فكّرت فى كلّ ذلك فلن أكون قادراً على العيش لدقيقة واحدة أخرى
    Bu öğleden sonraki bütün o koşturmacandan olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأن كان كلّ ذلك الركض الذي عملته بعد ظهر اليوم
    Kirli bir polistim ama seninle ve arkadaşlarımızla tanıştıktan sonra Her şey değişti. Open Subtitles لقد كنتُ شرطيًّا قذرًا. لكن مذ قابلتكِ أنتِ وأصدقاءكِ، كلّ ذلك قد تغيّر.
    Ruhlar Her şeyi bir gecede halletti. Onların yapamayacağı şey yok. Open Subtitles الأرواح فَعلت كلّ ذلك بليلةٍ واحدة إنّها تستطيع أن تفعل ما تشاء
    Babil Kulesi ve Gençlik Çeşmesi gibi yerleri de içinde barındıran fantastik bir bölgeden söz ediyordu. Tüm bu bölgede hüküm süren kişi, mektubun yazarıydı: Prester John. TED كان فحواها عن عالمٍ خياليّ، يضمّ برج بابل وينبوع الشباب؛ كلّ ذلك اختلقه كاتب الرسالة الغامض: برستر جون.
    Siz yani Bütün bu yolu yürüdünüz mü? Open Subtitles يالكــم من فتيــات، هــل مشّيتن كلّ ذلك الطـريق؟
    Peki, bunların hepsi doğruysa neden onu antrepoya kadar izledin? Open Subtitles حسناً، لو كان كلّ ذلك صحيحاً، فلمَ تتبّعتِه إلى المُستودع؟
    Hepsini arkamda bıraktığımı sanıyordum. Fakat geri geldi ve düşündüğümden daha güçlüydü. Open Subtitles ظننتُ أنّي وضعتُ كلّ ذلك ورائي، لكنّه عاد، وإنّه أقوى من السابق.
    Bunların Hepsini koluna bakarak mı çıkarttın? Open Subtitles قرّرت كلّ ذلك فقط بالنظر إلى ذلك الذراع؟
    Tüm o liman şehirlerine yaptığı gezilerin sebebi netleşti. Ödemelerin ve gizliliğin de. Open Subtitles وهو ما يُفسّر كلّ ذلك السفر لتلك المُدن ذات الميناء، والمدفوعات، والسرية.
    Ama Bütün bunlar hala olmakta... y.altay Open Subtitles لكنّ كلّ ذلك كان مازال سيأتي. ترجمة صلاح المخضبي تقبلوا تحياتي
    Gerçeği söyleseydin Tüm bunlar yaşanmazdı. Open Subtitles أتعلم، لو كنت أخبرتها الحقيقة، لتفادينا كلّ ذلك.
    Tek bir kitap okumakla geriye dönüp Tüm bunları değiştirme fırsatım olsa, inan ki o kitabı okurdum. Open Subtitles وإن استطعت العودة بالزمن وتغيير كلّ ذلك بقراءة كتاب فحسب، ثق بي، كنت لأقرأ ذلك الكتاب
    Ama hip-hop seni balenin götüreceği yerlere götüremez. bütün o gerçek dans eğitimi. Open Subtitles لكن الهيب هوب لا يستطيع أخذك من الباليه كلّ ذلك هو تدريب الرقص الحقيقي
    Ağzımı kapalı tutsaydım, Her şey daha kolay olurdu. Open Subtitles كلّ ذلك كان سيكون أهون بكثير لو أبقيتُ فمّي مغلقاً كلاّ.
    Doğru kadın gelecek ve Her şeyi değiştirecek. Open Subtitles حسنا، الإمرأة الصحيحة سيجيء ويغيّر كلّ ذلك.
    Ama Tüm bu çiftleşme yüzünden orası ölü gibi. Open Subtitles لكنّ بسبب كلّ ذلك الجِماع. يجعلها كالميتة.
    Bütün bu ölümlerin hepsi, alçak bir sahte Mesih yüzündendir. Open Subtitles كلّ ذلك الموت والإدانة بسبب مسيح دجال صغير واح
    Ama bunların hepsi değişti, ...yazdıkların gerçekleri görmemi sağladı. Open Subtitles لكن كلّ ذلك المتغيّر، فقط من كلماتك، الطريق رأيت الأشياء.
    Bunca zamandır bekliyorum ve sen hemen olmasını mı istiyorsun? Open Subtitles انتظرت كلّ ذلك الوقت وأنت تريد أن ينتهي الأمر بسرعة؟
    O kadar gübreyi turp yetiştirmek için kullandığımızı düşünmedin herhalde? Open Subtitles لم تعتقد أننا نستخدم كلّ ذلك السماد لزراعة الفجل، صحيح؟
    Bütün bunları bir tür G-noktası keşifçisi olmak için yapmadım ben. Open Subtitles وأنا لم أمر من كلّ ذلك حتى اصبح هكذا تحقيق الذروة الجنسيه لك
    Bu kadar kırmızıbiberle bir daha kokumuzu bulmalarına imkân yok. Open Subtitles مع كلّ ذلك الفلفل الأحمر، من المُستحيل إلتقاط رائحتنا الآن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus