"كلّ ساعة" - Traduction Arabe en Turc

• Her saat
• saat başı
• her saatinde
• Saatlik
• saat başına

Her gece bir parti, şampanya şişeleri, parfümler ve Her saat başında yeni bir aşk macerası.
ستحضرين حفلة كُلّ ليلة ستحتسين الشمبانيا، ستسبحين بالعطر و ستحصلين على علاقة حب جديدة كلّ ساعة

Savaşı sürdürdüğünüz Her saat Berlin halkının ve yaralılarımızın çektiği acıları uzatacaktır.
كلّ ساعة تستمرّ فيها الحرب تطيل معاناة جرحى وسكان برلين

Her saat arayıp sormazsam benim kız çıldırır.
يا صاح، تُصاب خليلتُي بالذعر، إذا لمْ اتّصل بها كلّ ساعة.

Amerika'da, saat başı 300 kişi motorlu araç kazalarında ciddi biçimde yaralanıyor.
في أمريكا ِ300 شخص منا مصابون إصابة خطيرة بحادث سيارة كلّ ساعة

İstediği şeyi alana kadar Her saat başı bir adamımı öldürüyor.
سيقتل فردًا من رجالي كلّ ساعة ريثما أحضر طلبه.

Sizi günün her saatinde izleyen bir makine.
آلة تتجسّس عليك كلّ ساعة من كلّ يوم.

Saatlik nörolojik testleri yapın.
وستقومان بفحوصاتٍ عصبيّة كلّ ساعة

Kendisini bana teslim edene dek bu kanunsuz adına saat başına bir rehine öldüreceğim.
"سأقتل رهينة كلّ ساعة بإسم هذا الحارس الليليّ ريثما يسلّم نفسه للسلطات"

Çocuklarımın antrenmanında geçirdiği Her saat benimle çalışmadıkları bir saattir.
..كلّ ساعة يتمرّن بها أبنائي معك تساوي ساعةً دون عمل لهم لديّ

Her saat sadece 4 hipster alacağım ama kişi başı 20 dolar.
سأدخل 4 من محبّي الموضة كلّ ساعة لكن عشرون دولاراً للرأس

Geciktiğimiz Her saat, binlerce Alman'ın cnaına mal oluyor.
في كلّ ساعة ، يموت فيها الألاف من الألمانيين.

Anlaştığımız üzere seni Her saat başı arayacağımı biliyordun, ben aramadığımda sen neden aramadın?
كنت تعلم أنّني سأتصل كلّ ساعة... لقد واففتت على ذلك... لذا عندما لم أتصل بك، لماذا لم تتصل أنت؟

O gezegende geçireceğimiz Her saat... Dünya'da yedi yıl eder.
كلّ ساعة نمضيها على ذلك الكوكب تعادل سبع سنوات على "الأرض"

Her saat başı ararım.
سأهاتفك كلّ ساعة على مدار الساعة.

Geçen Her saat beni daha çok zayıflatıyor.
كلّ ساعة مضت تضعفني أكثر

Gece boyunca burada oturdum, ve dinlenmemiş bacak sendromu saat başı 14 kişiyi öldürüyor.
فقد كنت جالساً هنا الليل بأكمله ومتلازمة الساق تقتل 14 شخصاً في كلّ ساعة ..

saat başı fişek atıyoruz.
لقد كنّا نطلق إشارات ضوئّية كلّ ساعة.

Tüm birimlerin durumlarından emin olmak için saat başı raporlarını kaydetmeliyiz.
كلّ وحدة تحتاج تفسير ذلك. في كلّ ساعة.

Biliyorsun, baban bana saat başı ücret ödüyor. Ah, yapma, Cecilia.
-كما تعلمين، فوالدك يدفع لي مقابل كلّ ساعة

Günün her saatinde sizi izleyen bir makine.
آلة تتجسّس عليك كلّ ساعة من كلّ يوم.

Saatlik iletişim kontrolü.
جولات تفقدية كلّ ساعة