60 yaşındasın. her hafta yolculuk etmeni bekleyemezler. | Open Subtitles | إنهم لا يمكن أن يتوقعوا منك أن تظل تقود كل إسبوع |
her hafta oraya gidiyor, sıraya giriyor, görüşmeler yapıyor ve iş aradığı ile ilgili bir sürü yalan uyduruyor. | Open Subtitles | هو يذهب إلى هناك كل إسبوع ينتظر في الطوابير ويجري المقابلات... ويختلق كل الأكاذيب... عن أنه يبحث عن وظائف |
her hafta oraya gidiyor, sıraya giriyor, görüşmeler yapıyor ve iş aradığı ile ilgili bir sürü yalan uyduruyor. | Open Subtitles | هو يذهب إلى هناك كل إسبوع ينتظر في الطوابير ويجري المقابلات... ويختلق كل الأكاذيب... عن أنه يبحث عن وظائف |
her hafta idman kaçırdı. | Open Subtitles | لقد تغيّب عن التمرين آخر يوم ويتغيّب كل إسبوع |
Erzakı Haftada bir gün burada dağıtırız. Biftek, şeker, un. | Open Subtitles | نصدر الحصص مرة كل إسبوع هنا لحم البقر، طحين، سكّر |
- her hafta bir sorunu çözer. - Silahsız Sadece elleri ile. | Open Subtitles | سيحل مشكلة جديدة كل إسبوع - وبدون سلاح فقط بيديه الخاليتين - |
- her hafta bir sorunu çözer. - Silahsız, sadece elleri ile. | Open Subtitles | سيحل مشكلة جديدة كل إسبوع - وبدون سلاح فقط بيديه الخاليتين - |
ÖT takımı hâlâ her hafta buluşuyor. | Open Subtitles | فرقة وزارة الدفاع ما زالت تتقابل كل إسبوع. |
Güçlerimizi her hafta dünyayı kurtarmak için kullanmayabiliriz artık. | Open Subtitles | نحن فقد لم يعد علينا إستعمال قوانا كل إسبوع لإنقاظ العالم |
her hafta seninle çalışmaya can atıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لفعل هذا معكِ كل إسبوع |
Ve her hafta çamaşırlarımı yıkadığım bir çamaşırhane var. | Open Subtitles | ويوجد مغسلة حيث أغسل فيها ملابسي كل إسبوع |
Çok uzun süredir gelmiyordum ama ailem beni her hafta yollardı. | Open Subtitles | لم أكن فائقة منذ وقت طويل لكن نعم, إعتاد والداي أن يجبراني على الذهاب كل إسبوع |
Jack, güreş olmadığı sürece her hafta canlı bir şov yapıyorum. | Open Subtitles | جاك, جعلوني على عرض حي ؛ كل إسبوع ما لم يكون هنالك مصارعة |
her hafta sonu gittiğimiz düğünlerde bir otobüs dolusu yattığın kadın da oluyor. | Open Subtitles | الأمر هو .. في كل إسبوع نذهب إلى زفاف حيث يوجد عدد من الناس الذينعاشرتهم.. |
her hafta sadece sessizce o koltukta oturuyorsun. | Open Subtitles | أنت تجلس صامتًا على هذه الأريكة كل إسبوع |
her hafta hikayelerini dinlemem için onunla buluşmamı istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن أذهب هناك بالسيارة كل إسبوع لأسمع نوادره |
her hafta her gün, akranlarıyla binlerce etkileşime girmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | هو في مرحلة الأن حيث يحتاج آلاف من التفاعلات الصغيرة مع نظرائه كل إسبوع |
Fakat onu ben alırsam, ben her hafta senin aramasından emin olacağım. | Open Subtitles | ولكن إذا عثرت عليه سأحرص علي أن يتصل بك كل إسبوع |
İşçiler için özel bir komite oluşturacağım, her hafta bir toplantı yapılacak... | Open Subtitles | - نعم، إلى الأرض. أنا سيكون عندي لجنة عمل الإدارية. نحن سنحمل يقابل كل إسبوع. |
O parayı her hafta senin hesabına yatırdım. | Open Subtitles | وضعت هذا المال... .. كل إسبوع , و ضعتهُ... |
Haftada bir konsolosluğa muhafız posta gezisi dışında, karayla bağlantı yok. | Open Subtitles | لا إتصال مع الشاطئ فيما عدا رحلة بريدية تحت الحراسة إلى القنصلية مرة كل إسبوع |