her hafta temizlikçi gelir. "Tanrım dualarım yine kabul oldu." | TED | وياتي ايضا كل اسبوع الحاجب ويدعو الله وياخذ هذه العطايا |
Altı ay boyunca bu eyaletten ayrılamazsın. her hafta yoklamamız var. | Open Subtitles | لا استطيع مغادرة الولاية لستة اشهر علي الاتصال به كل اسبوع |
Seni öldürmesi için her hafta birisine bu kadar para verebilir misin? | Open Subtitles | اتود ان تعطي شخصاً ما هذا المبلغ من المال كل اسبوع ليقتلك؟ |
Şimdi Haftada bir mezarlığa gidiyorum, işlediğim suçumla yüzleşebilmek için. | Open Subtitles | كل اسبوع اذهب الى المقبرة لكي اشاهد ذنبي الذي ارتكبته |
Kasabada her haftasonu eğlence aranan partiler oluyor. | Open Subtitles | تعلمون، هناك حفلات أطفال هنا كل اسبوع و يحتاجون مرفهين. |
Bu dergiler her hafta çıkıyor. O da bu sıklıkta sevgili değiştiriyor. | Open Subtitles | ،صديقك في هذه المجلة كل اسبوع كل مرة يظهر مع فتاه أخرى |
Ve her hafta gelip pek bir katılım göstermediğine dair endişelerini dile getirdi. | Open Subtitles | وقد وضحت قلقها من أنكي في كل اسبوع تذهبين ولم تكوني حقا تشاركين |
her hafta erzak bulmak için hastalığın bulaştığı bölgelere giden adamlarınız var. | Open Subtitles | و الان لديكم فريق ذهب للخارج للمناطق الموبوءة لأجل المؤن كل اسبوع |
her hafta bir grup toplanıp eşcinsel sorununu görmezden gelenleri protesto ediyoruz. | Open Subtitles | كل اسبوع مجموعة منا تجتمع للإحتجاج على اولائك الذين يؤخرون قضية المثليين |
Ama çocukların geleceğini biliyordum. Ve buna inandım. Ve her hafta onlardan ne beklediğimi onlara anlattım. | TED | ولكني كنت أعلم .. ان الاطفال سوف يتعلمون وقد آمنت بذلك كنت أخبرهم كل اسبوع مالذي كنت اتوقعه منهم |
ve her hafta buraya gelmeye devam edeceğim." | TED | لقد احببت إلقاء الشعر .. وسوف أأتي الى هنا كل اسبوع |
Bu zor ve çok zaman alıcı bir iş, ve her hafta saatlerce bunu yapıyorlar. | TED | انه امرٌ صعب .. انها مهمة شاقة عليهم ان يقوموا بها لساعات كل اسبوع |
her hafta, erkekler tuvaletinde kanlar içinde dövülen çocuktum, taa ki bir öğretmen hayatımı kurtarana kadar. | TED | كنت ذلك الشاب الذي ضُرب بدموية كل اسبوع في غرفة الاولاد حتى انقذت حياتي معلمة. |
Şimdi şunu dinleyin: Tahminlere göre 2050 yılına kadar her hafta, bir milyondan daha fazla kişi şehirlerimize eklenecek. | TED | الآن استمعوا لهذا : في كل أسبوع من المستقبل المنظور وحتى عام 2050 في كل اسبوع سوف يزيد عدد المتمدنين مليوناً |
Birkaç yıldır bu işi yapan ve hala her hafta tonlarca çöp taşımanın sıkıntısına alışmaya çalışan insanlar tanıyorum. | TED | أعرف أشخاصا عملوا لسنوات في هذه الوظيفة لكن اجسامهم لا تزال تتاقلم إلى درجة تحمّل جسمك للاطنان من النفايات كل اسبوع. |
her hafta, adam üzümlü ekmekleri getirir, yanında bütün güzel şeylerle birlikte arkın içine koyar. | TED | كل اسبوع يحضر الرجل الخبز مع الزبيب بالاضافة الى بعض الاطعمة الاخرى ويضعها في التابوت |
"Borcum olan miktar ödenene kadar, her hafta böyle bir çek alacaksınız. | Open Subtitles | ستتلقى دفعات بمبلغ مماثل كل اسبوع حتى تنتهي المديونية كاملة |
Çoğu çift Haftada bir randevu gecesi yapabilirse ne ala! | Open Subtitles | أكثر زوجين محظوظين هم من يحظيان بموعد واحد كل اسبوع |
Ve ona dedim ki, "Bir yol bulalım, 10 çocuğu Haftada bir kez dışarı çıkarabileyim ve yazın arazide bisiklete binelim." | TED | وقلت له .. جد لي طريقة استطيع أن .. أأخذ 10 أطفال مرة في كل اسبوع لكي أجول معهم في جولة على الدراجات الهوائية في الريف |
Buraya her haftasonu gelip lobide oturmanın ne yararı var? | Open Subtitles | ما الفائدة من مجيئها الى هنا في عطلة كل اسبوع والجلوس في الردهة ؟ |