Daha fazla kek lazım. Bütün babalar partiye kalıyor. | Open Subtitles | نحتاج المزيد من الكعك سيبقى كل الآباء من أجل الحفلة |
Bütün babalar cephedeydi. | Open Subtitles | و كل شيء انتهى كل الآباء كانوا في المقدمة |
- "Bütün babalar kızlarının çok güzel olduğunu mu düşünür?" | Open Subtitles | ـ "هل كل الآباء يعتقدون أن بناتهم بهذا الجمال ؟ " |
Senin baban, tüm babalar, doğdukları gün oğullarına bunu öğretiler, | Open Subtitles | أبوك، كل الآباء علموا أبنائهم هذا من يوم ما ولدوا |
Büyük bir tören olacak, tüm babalar gelecek ve rozetlerimizi takacaklar. | Open Subtitles | تقام مراسم عظيمة ويحضر كل الآباء ندبس شاراتنا |
Tüm anne, babaları ve aileleri de, bunu ister misin? | Open Subtitles | كل الآباء والعائلات أيضا , هل ترغب بذلك؟ |
Tüm aileler öyle düşünmüyor mu? | Open Subtitles | لا يشعر كل الآباء بنفس الشيء ؟ |
Robbie anlayacaktır. Tüm anne babalar salakça şeyler söyler. | Open Subtitles | وروبي سيتفهم الوضع كل الآباء يقولون أشياء غبية |
Evladını terk eden bütün ebeveynlerin huyu mu bu? | Open Subtitles | هل كل الآباء الذين يهجرون أبنائهم يتصرفون هكذا ؟ |
Bütün babalar küçük kızlarını çok fazla severler. | Open Subtitles | كل الآباء يحبون بناتهم الصغيرات بإفراط |
- Sadece Bütün babalar senin kadar cesaret verici değil diyelim. | Open Subtitles | ... دعنا ننتظر فقط ليس كل الآباء مشجعين مثلك |
Bütün babalar öyledir. | Open Subtitles | كل الآباء كذلك. |
Bütün babalar eşit yaratılmamış. | Open Subtitles | ليس كل الآباء متساوون |
Buradaki Bütün babalar evli. | Open Subtitles | كل الآباء هنا متزوجون. |
Bütün babalar puştun teki. | Open Subtitles | كل الآباء سفلة |
Anlıyorum ama tüm babalar istediğin gibi olamazlar. | Open Subtitles | أتفهّم ذلك، لكن ليس كل الآباء يُمكن أن يكونوا كما تُريدهم. |
Hanımlar, tüm babalar hala... ortalarda mı? | Open Subtitles | سيداتي، هل كل الآباء مازالو موجودين بالصورة؟ |
tüm babalar göz korkuturlar. | Open Subtitles | كل الآباء مرعبون |
İkincisi, tüm anne babaları, çocuklarını, yemeklerin hazırlanmasına ve yiyecek alışverişine dahil etmeye teşvik ediyorum. | Open Subtitles | الأمر الثاني، إنّي اشجّع كل الآباء أن يقوموا بتحضير الوجبات وبالتسوّق لشراء الطعام برفقة أبنائهم. |
Buraya geri dön, potansiyel babaları öldür, gerçek babayı bulmak için DNA örneği al, ve sonra çocuğun için mallarından partayı topla. | Open Subtitles | تعودين هنا للإنتقام من كل الآباء المحتملون وتقومين بتحليل الحمض النووي لمعرفة من الأب الحقيقي وبعد ذلك تجمعين منهم أموالاً لتدعمين بها تربية ابنك |
Tüm aileler tek bir şey için sabırsızlanır. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي يتطلع إليه كل الآباء |
Bütün anne babalar çocuğunu haketmez. | Open Subtitles | إسمعي, ليس كل الآباء يستحقون أبنائهم, حسناً؟ |
Senin için sadece tehdit olmadığımı anlıyorum ben bir kâbusum çünkü ben bütün ebeveynlerin en kötü korkusunun sesiyim ve ben bu konuda gerçekten bir şey yapma niyetindeyim. | Open Subtitles | أن أتفهم أننى لست مجرد تهديد لك أنا كابوس لأننى صوت لأسوء مخاوف كل الآباء |