Bu çocuk Tüm eğlenceyi kendine ayırıyor. | Open Subtitles | أنظري إلى ذلك الفتى إنه يحصل على كل المتعة |
Gerçek olmadığını unutarak Tüm eğlenceyi kaçırdım. | Open Subtitles | لكني كنت فتاة الغيبوبة , فاتتني كل المتعة |
Evet, Tüm eğlenceyi yerle bir ettiğine göre işe geri dönmekten başka çaremiz yok. | Open Subtitles | أجل، مع إنتهاء كل المتعة أعتقد أن هذا كل ما تبقى. |
Ta ki patronlar orda biri var diyene kadar ve bu olduğunda bütün eğlenceyi kaçıracaksın ufaklık. | Open Subtitles | حتى يقول القادة ذلك وحينها ستفوتك كل المتعة أيها الشاب |
- bütün eğlenceyi Bob'la sen yaşamayın ama, değil mi? | Open Subtitles | نعم، لقد فكرنا بأنه لماذا يجب أن تأخذي أنتِ و بوب كل المتعة |
Neden söyleyip bütün eğlencesini kaçırayım ki? | Open Subtitles | و لمَ عساي أخبركِ و أفسد كل المتعة ؟ |
Kafayı notlarla bozduk, çünkü verilerle kafayı bozduk, hâl böyleyken notlandırma, başarısızlığın getirdiği Tüm eğlenceyi götürüyor ve eğitimin büyük bir kısmı başarısızlık üzerine. | TED | ونحن مهووسون بالدرجات لأننا مهووسون بالبيانات، وحتى الآن، الدرجات تأخذ بعيداً كل المتعة من الفشل، وجزءاً كبيرا من التعليم هو حول الفشل. |
Voov, bazı çocuklar Tüm eğlenceyi çoktan harcamışlar. | Open Subtitles | بعض الناس يحصلون على كل المتعة |
Ne kadar güzel. Tüm eğlenceyi kötüler yaşıyor. | Open Subtitles | جميل، الأشرار ينالون كل المتعة. |
Şunu demeliyim ki bu Tüm eğlenceyi alıp götürüyor. | Open Subtitles | أقول أنها تاخذ كل المتعة |
Tüm eğlenceyi kaçırıyorsunuz. | Open Subtitles | انت تفوت كل المتعة |
Tüm eğlenceyi kaçırmanı istemem. | Open Subtitles | لا أريدك أن تفوت كل المتعة |
Tüm eğlenceyi kaçırdın. | Open Subtitles | لقد فوّت كل المتعة. |
Olmaz Jose. Tüm eğlenceyi filan kaçıramam. | Open Subtitles | مُستحيل ، أن أفوت كل المتعة |
Sürpriz olayını falan anlıyorum ama bütün eğlenceyi kaçırıyor. | Open Subtitles | أعني أنني أتفهم لذة المفاجأة وما إلى ذلك. ولكنها تفوّت على نفسها كل المتعة. |
Bizi dışarıya çıkarmadı ve bütün eğlenceyi kaçırdık. | Open Subtitles | لذا أبقتنا في الداخل وفاتتنا كل المتعة |
- Lütfen, bütün eğlenceyi o kapıyor. | Open Subtitles | ماذا دهاكِ, أيحصل هو على كل المتعة |
bütün eğlenceyi kaçırdın. | Open Subtitles | لقد فوّتّ كل المتعة. |
bütün eğlenceyi kaçırıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفوت كل المتعة. |
bütün eğlencesini – | Open Subtitles | ...إنه يحاكي كل المتعة في |
Bedendeki... her zevk kulaklar aracılığıyla... harekete geçirilebilir. | Open Subtitles | هذا يوخز. كل المتعة فى جسدك يمكن ان تثار من خلال الاذن. |
Oh neden sadece bir pipet alıp tüm eğlencesini emmiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تحضرين ماصة وتمصين كل المتعة منه |