Bütün bunları hayatını dayanılmaz hale getirip en başta yapman gerektiği gibi müdüre gitmen için yaptım. | Open Subtitles | أوه ، أنا فقط عملتُ كل تلك الأشياء لبدء حياتك البائسة جداً وأن تذهبي للمدير بالمقام الأول |
tüm bunları nereden biliyorsun? | Open Subtitles | و كيف تعرف أنت ، كل تلك الأشياء .. ؟ أنت لم تكن حتى هنا |
Adil olmak gerekirse, tüm o şeyleri ona siz attınız, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً , لأكون مٌنصفاً لقد ألقيت كل تلك الأشياء عليه, إتفقنا ؟ |
Senin hakkında yazdığı tüm o şeyler sebebiyle canını acıtmış olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه كان مؤلما للغاية لقراءة كل تلك الأشياء التي كتبتها عنكِ |
tüm bu şeyleri onun için aldım, tüm bu şeyleri onun için aldım ama şimdi o... Şimdi o sadece kaçıp gitmek istiyor. | Open Subtitles | ,لقد جهزت كل تلك الأشياء من اجلها وهي تريد ان تهرب الأن |
Sizce bunların hepsi olsaydı biz hâlâ beraber takılıyor olur muyduk? | Open Subtitles | هل تعتقدون لو حدثت كل تلك الأشياء سنتسكع معاً ؟ |
Babbage'nın makinesine doğru gidebiliriz O makineyi küçültebiliriz. Bütün bu şeyler bilgisayarlardır. | TED | قد نعود إلى آلة باباج فنقوم فقط بجعلها دقيقة. كل تلك الأشياء هي حواسيب. |
Neden Bütün bu şeyleri söylememe ses çıkarmıyorsun? | Open Subtitles | فلماذاً إذاً تركتني أقول كل تلك الأشياء التي قلتُها؟ |
Peki ya bütün bunların hepsini bir araya getirip onları gökyüzünde lazerle vurursak ne olur? | TED | فماذا لو وضعنا كل تلك الأشياء سويا و نصطاد الناموس من الهواء بهذا الليزر؟؟ |
Daha da önemlisi, Bütün bunları tanımlamak için kullandığımız bütün matematik uzayda sadece üç boyutun var olduğunu varsayıyor. | TED | والأهم من ذلك ، جميع الرياضيات التي استخدمناها لوصف كل تلك الأشياء تفترض وجود ثلاث أبعاد للفضاء . |
Bütün bunları buldu bir bakıma. Biyolojide bir doğabilimcinin gelip, bu 5000 baytlık küçük evrene bakıp, dış dünyada gördüğümüz her şeyi görmesi gibiydi. | TED | وقد وجد كل هذه، نوعا ما كانت مثل دخول عالم طبيعي ونظر إلى الكون الصغير ذو 5000 بايت ورؤية كل تلك الأشياء تحدث التي نراها في العالم الخارجي، في الأحياء |
Bütün bunları yapmayı nerden öğrendin? | Open Subtitles | أين تعلمت كيفية فعل كل تلك الأشياء ؟ |
Tatlım, eğer bana ihanet ettiğini sanıp tüm bunları yapabilsem, ne çeşit biri olurdum? | Open Subtitles | عزيزتي , لو أعتقد أنكي خنتيني و فعلتي كل تلك الأشياء أي نوع من الرجال سأكون ؟ |
tüm bunları yapmış ayyaş bir amcam var. | Open Subtitles | كان لي عم في حالة سكر الذي فعل كل تلك الأشياء. |
Evlat, şimdi oturup sana kadınlar hakkında öğrettiğim... tüm o şeyleri düşün. | Open Subtitles | بني، فقط فكر مرةً أخرى حول كل تلك الأشياء التي علمتك بها حول النساء |
Evet, tüm o şeyleri ve daha fazlasını yapıyoruz. Gizli çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعم، لدينا كل تلك الأشياء وأكثر نحن عميقي السرية |
Sahilde söylediğim tüm o şeyler... | Open Subtitles | إذًا، حول كل تلك الأشياء التي قلتها عند الشاطيء... |
Çünkü tüm o şeyler yine de yaşandılar. | Open Subtitles | لأن كل تلك الأشياء قد حدثت |
Kontrol altına almaya çalıştığın tüm bu şeyleri kontrol altına alman gerekmiyor. | Open Subtitles | كل تلك الأشياء التي تفعلينها لتتولي زمام الأمر لا يجب أن تتولي الأمر |
Bilyorsun, tüm bu şeyleri yoluna koymayi öğreneceğim, | Open Subtitles | أحاول تعلم كل تلك الأشياء بنفس الوقت |
Sona erdireceğin yaşamın yanında bunların hepsi anlamsız kalır. | Open Subtitles | تصير كل تلك الأشياء بلا معنى مثل الحياة التي على وشك أن أمحوها |
İnanmadığım Bütün bu şeyler, hepsi gerçek mi? | Open Subtitles | كل تلك الأشياء التي لا أؤمن بها هل هي حقيقية ؟ |
Bütün bu şeyleri nereden biliyorsun? Şu telefonla mı öğreniyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف كل تلك الأشياء بهذا الهاتف؟ |
Tahta, dökme demir ve keçe, ve çelik teller ve bütün bunların karışımı oldu, ve bütün bunlar şaşırtıcı bir şekilde sıcaklık ve neme karşı duyarlılar. | TED | إنه سبيكة من الخشب و المعدن و اللباد, و أوتار معدنية, و كل هذا, و كل تلك الأشياء شديدة الحساسية للرطوبة و درجة الحرارة. |
Biokütlenin yanmasında değişiklikler, dumanda, aerosol parçacıklarında, bütün bunlar iklimi değiştirir. | TED | تغيرات باحتراق الكتل الحيوية وفي الدخان وجسيمات الهباء الجوي، كل تلك الأشياء تغير المناخ. |
tüm bu şeyler gelişme için önemlidir. özellikle yoksulluktan henüz çıktığınızda ve refaha doğru gitmelisiniz. | TED | كل تلك الأشياء مهمة للتطور. و خصوصا عندما تكون خارجا للتو من الفقر و تريد أن تتجه إلى الرفاهية و الإنتعاش. |