"كل تلك الأشياء" - Traduction Arabe en Turc

    • Bütün bunları
        
    • tüm bunları
        
    • tüm o şeyleri
        
    • tüm o şeyler
        
    • tüm bu şeyleri
        
    • bunların hepsi
        
    • Bütün bu şeyler
        
    • Bütün bu şeyleri
        
    • bütün bunların
        
    • bütün bunlar
        
    • tüm bu şeyler
        
    Bütün bunları hayatını dayanılmaz hale getirip en başta yapman gerektiği gibi müdüre gitmen için yaptım. Open Subtitles أوه ، أنا فقط عملتُ كل تلك الأشياء لبدء حياتك البائسة جداً وأن تذهبي للمدير بالمقام الأول
    tüm bunları nereden biliyorsun? Open Subtitles و كيف تعرف أنت ، كل تلك الأشياء .. ؟ أنت لم تكن حتى هنا
    Adil olmak gerekirse, tüm o şeyleri ona siz attınız, tamam mı? Open Subtitles حسناً , لأكون مٌنصفاً لقد ألقيت كل تلك الأشياء عليه, إتفقنا ؟
    Senin hakkında yazdığı tüm o şeyler sebebiyle canını acıtmış olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّه كان مؤلما للغاية لقراءة كل تلك الأشياء التي كتبتها عنكِ
    tüm bu şeyleri onun için aldım, tüm bu şeyleri onun için aldım ama şimdi o... Şimdi o sadece kaçıp gitmek istiyor. Open Subtitles ,لقد جهزت كل تلك الأشياء من اجلها وهي تريد ان تهرب الأن
    Sizce bunların hepsi olsaydı biz hâlâ beraber takılıyor olur muyduk? Open Subtitles هل تعتقدون لو حدثت كل تلك الأشياء سنتسكع معاً ؟
    Babbage'nın makinesine doğru gidebiliriz O makineyi küçültebiliriz. Bütün bu şeyler bilgisayarlardır. TED قد نعود إلى آلة باباج فنقوم فقط بجعلها دقيقة. كل تلك الأشياء هي حواسيب.
    Neden Bütün bu şeyleri söylememe ses çıkarmıyorsun? Open Subtitles فلماذاً إذاً تركتني أقول كل تلك الأشياء التي قلتُها؟
    Peki ya bütün bunların hepsini bir araya getirip onları gökyüzünde lazerle vurursak ne olur? TED فماذا لو وضعنا كل تلك الأشياء سويا و نصطاد الناموس من الهواء بهذا الليزر؟؟
    Daha da önemlisi, Bütün bunları tanımlamak için kullandığımız bütün matematik uzayda sadece üç boyutun var olduğunu varsayıyor. TED والأهم من ذلك ، جميع الرياضيات التي استخدمناها لوصف كل تلك الأشياء تفترض وجود ثلاث أبعاد للفضاء .
    Bütün bunları buldu bir bakıma. Biyolojide bir doğabilimcinin gelip, bu 5000 baytlık küçük evrene bakıp, dış dünyada gördüğümüz her şeyi görmesi gibiydi. TED وقد وجد كل هذه، نوعا ما كانت مثل دخول عالم طبيعي ونظر إلى الكون الصغير ذو 5000 بايت ورؤية كل تلك الأشياء تحدث التي نراها في العالم الخارجي، في الأحياء
    Bütün bunları yapmayı nerden öğrendin? Open Subtitles أين تعلمت كيفية فعل كل تلك الأشياء ؟
    Tatlım, eğer bana ihanet ettiğini sanıp tüm bunları yapabilsem, ne çeşit biri olurdum? Open Subtitles عزيزتي , لو أعتقد أنكي خنتيني و فعلتي كل تلك الأشياء أي نوع من الرجال سأكون ؟
    tüm bunları yapmış ayyaş bir amcam var. Open Subtitles كان لي عم في حالة سكر الذي فعل كل تلك الأشياء.
    Evlat, şimdi oturup sana kadınlar hakkında öğrettiğim... tüm o şeyleri düşün. Open Subtitles بني، فقط فكر مرةً أخرى حول كل تلك الأشياء التي علمتك بها حول النساء
    Evet, tüm o şeyleri ve daha fazlasını yapıyoruz. Gizli çalışıyoruz. Open Subtitles نعم، لدينا كل تلك الأشياء وأكثر نحن عميقي السرية
    Sahilde söylediğim tüm o şeyler... Open Subtitles إذًا، حول كل تلك الأشياء التي قلتها عند الشاطيء...
    Çünkü tüm o şeyler yine de yaşandılar. Open Subtitles لأن كل تلك الأشياء قد حدثت
    Kontrol altına almaya çalıştığın tüm bu şeyleri kontrol altına alman gerekmiyor. Open Subtitles كل تلك الأشياء التي تفعلينها لتتولي زمام الأمر لا يجب أن تتولي الأمر
    Bilyorsun, tüm bu şeyleri yoluna koymayi öğreneceğim, Open Subtitles أحاول تعلم كل تلك الأشياء بنفس الوقت
    Sona erdireceğin yaşamın yanında bunların hepsi anlamsız kalır. Open Subtitles تصير كل تلك الأشياء بلا معنى مثل الحياة التي على وشك أن أمحوها
    İnanmadığım Bütün bu şeyler, hepsi gerçek mi? Open Subtitles كل تلك الأشياء التي لا أؤمن بها هل هي حقيقية ؟
    Bütün bu şeyleri nereden biliyorsun? Şu telefonla mı öğreniyorsun? Open Subtitles كيف تعرف كل تلك الأشياء بهذا الهاتف؟
    Tahta, dökme demir ve keçe, ve çelik teller ve bütün bunların karışımı oldu, ve bütün bunlar şaşırtıcı bir şekilde sıcaklık ve neme karşı duyarlılar. TED إنه سبيكة من الخشب و المعدن و اللباد, و أوتار معدنية, و كل هذا, و كل تلك الأشياء شديدة الحساسية للرطوبة و درجة الحرارة.
    Biokütlenin yanmasında değişiklikler, dumanda, aerosol parçacıklarında, bütün bunlar iklimi değiştirir. TED تغيرات باحتراق الكتل الحيوية وفي الدخان وجسيمات الهباء الجوي، كل تلك الأشياء تغير المناخ.
    tüm bu şeyler gelişme için önemlidir. özellikle yoksulluktan henüz çıktığınızda ve refaha doğru gitmelisiniz. TED كل تلك الأشياء مهمة للتطور. و خصوصا عندما تكون خارجا للتو من الفقر و تريد أن تتجه إلى الرفاهية و الإنتعاش.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus