Verdiğin her sırrı sana ödenen Her doları ve öldürdüğün her muhbiri öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني بكل سر أفشيته, كل دولار دُفِعَ لك, و كل مخبر قتلته |
Sahtekârlıkla kazandığı Her doları içeriden adığı bilgiyle, piyasayı manipüle ederek o insanlardan çalıyor. | Open Subtitles | كل دولار يكسبه عبر الاحتيال والمخبر والتلاعب بالسوق هو دولار يخسره أحد الناس الذين يستحقونه |
başka bir deyişle var olan her bir dolar ödenen faiziyle birlikte bankaya geri dönmelidir. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى ، تقريبا كل دولار موجود يجب أن يعاد الى البنك مع فائدته لكن, |
Her dolarını saydık. | Open Subtitles | لقد أحصينا كل دولار بالعد، |
Kuruşu kuruşuna ödeyeceğim. | Open Subtitles | -سأرد لك كل دولار |
Ve kazandığın her dolar için, birileri ödeme yapmak zorundadır. | Open Subtitles | وفى مقابل كل دولار تجنيه لابدأن أحدا قام بدفعه |
İşgücü İstatistik Kurumuna göre bir kadın çalışan bir erkeğin kazandığı her dolara karşı yalnızca 83 sent kazanıyor. | TED | طبقاً لمكتب إحصائيات العمل، تجني المرأة العاملة 83 سنتاً فقط مقابل كل دولار يجنيه الرجل. |
Ne, sana verdiğim Her doları sorgulayacak mısın? | Open Subtitles | هل سوف تسألينى على كل دولار أعطية لك ِ |
Ama sonra Her doları kendim kazandım. | Open Subtitles | ...لربما منحني بداية جيدة لكنني من جنيت كل دولار بعدها |
- Ne? Her doları geri ödemeliyiz! | Open Subtitles | علينا أن نرد كل دولار سخيف! |
Her doları... | Open Subtitles | كل دولار ... |
Bu, siyah bir ailenin, sıradan beyaz bir ailenin elinde tuttuğu her bir dolar için, yaklaşık 10 sente sahip olduğunun ve bu salt ırklar arası eşitsizliğin göstergesidir. | TED | هذا يدل على فجوة الثروة العرقية المطلقة حيث أن الأسر ذو البشرة السوداء لديها حوالي 10 سنتات مقابل كل دولار عند الأسر ذات البشرة البيضاء. |
Ama şimdi burada, bir web sitesinde, Amerika'da bir eyalette, hükümetin harcadığı her bir dolar aranabiliyor, analiz edilebiliyor ve kontrol edilebiliyor. | TED | الآن هنا ، في موقع واحد ، ولاية واحدة في أميركا كل دولار أنفق من قبل الحكومة هو قابل للبحث ، هو قابل للتحليل ، هو قابل للفحص |
- Her dolarını. | Open Subtitles | ـ كل دولار ؟ ـ كل دولار |
Kuruşu kuruşuna! | Open Subtitles | كل دولار! |
Ve kazandığın her dolar için, birileri ödeme yapmak zorundadır. | Open Subtitles | وفى مقابل كل دولار تجنيه لابدأن أحدا قام بدفعه |
Bir erkeğin kazandığı her dolara karşı, iş sahibi bir kadın 80 sent kazanıyor. | TED | تجني المرأة صاحبة الأعمال 80 سنتاً مقابل كل دولار يجنيه الرجل. |
Ödeme yapmayı bıraktığımız kişilerden kazandığımız her kuruş onların ihtiyacını karşılıyor. | Open Subtitles | كل دولار نبدده, يوقفنا من الدفع لشخص ما ليحصل على ما يحتاج. |
Kazandığım her kuruşu yine projeme harcadım. | Open Subtitles | كل دولار واجهني قد ذهب مرة أخرى إلى المشروع |
Kurbanın, yolcularından aldığı her kuruşun, gemi inşaatında kullanıIdığını gösteren faturalar var. | Open Subtitles | تقريباً كل دولار أخذه ضحيتنا من ركابه محسوب هنا كإيصالات لمستلزمات لصنع السفينة |
Ve namussuz her anlaşmanın arkasında kazanılan dolarlar vardı ve de kayıtları Andy tutuyordu. | Open Subtitles | و خلف كل صفقه مشبوهه و خلف كل دولار يكسبه كان اندى يحفظ الكتب |