"كل ساعتين" - Traduction Arabe en Turc

    • her iki saatte
        
    • iki saatte bir
        
    • her iki saate
        
    • Birkaç saatte bir
        
    Beni kısıtladı. her iki saatte bir gelişmeleri göndermem gerekiyor. Open Subtitles لقد أحكمت قبضتها عليّ وعليّ أن أخبرها بالتطورات كل ساعتين
    Güzel, gece her iki saatte bir uyanmanıza ragmen hepiniz çok iyi görünüyorsunuz. Open Subtitles حسناً، جميعكم تبدون بحالة جيدة بافتراض انكم كنتم تستيقظون كل ساعتين ليلة امس
    her iki saatte bir. Open Subtitles ويتكرر ذلك كل ساعتين حيث يتم التقاطها عن طريق الغواصات التي على الخط..
    gelecek 10 yıl boyunca iki saatte bir yeni kelime öğrenecek. Open Subtitles ثم سوف تعلم كلمات جديدة كل ساعتين في العشر سنوات المقبلة.
    Yaralarının temizlenmesi lazım, elbiselerinin değiştirilmesi ve iki saatte bir pozisyonunun değiştirilmesi lazım. Open Subtitles , يحتاج إلى تغيير حفاضه و تغيير ملابسه و تغيير وضعه كل ساعتين
    Evlat nasıl? İyi. her iki saatte bir ağlayıp altını kirletiyor. Open Subtitles جيد , جيد.أنه يبكى و يبول فى سرواله كل ساعتين
    her iki saatte bir birinin öleceğini söyledi, on saat sonra hepsinin birden değil 10 saat dediğinde sanmıştım ki-- Open Subtitles قال ان احدهم سيموت كل ساعتين و ليس الخمسة كلهم بعد ساعتين عندما قال 10 ساعات افترضت
    her iki saatte bir beni arıyor. Çayımı içip içmediğimi öğrenmek için. Open Subtitles تتصل كل ساعتين لتسأل أن كنت تناولت الشاي
    her iki saatte bir kontrol edileceksin. Open Subtitles يجب عليك أن تقوم بالتأكيد . كل ساعتين على رأس الساعة
    Ameliyat gerekmeyecek ama emin olmak için her iki saatte bir nörolojik muayene yapalım. Open Subtitles حسنا, لن يحتاج إلى جراحة، ولكن لنقم بفحص عصبي كل ساعتين فقط للتأكد.
    Evet, neyse, muhtemelen hatırlamazsın ama her iki saatte bir karnından plastik torbaları değiştiren bendim, böylelikle bok sızıntısı olmuyordu. Open Subtitles أجل، ما لا تتذكره على الأرجح هو أنا أغير الإكياس البلاسيتكية في بطنه كل ساعتين حتى لاتتسرب فضلاته
    Uh, ooh, gelince bana bildirmeni istiyorum, ve her iki saatte bir kontrol edeceksin. Open Subtitles أووه , أريد منك أن ترسلي لي رسالة عندما تصلين, وتحققي من هاتفك كل ساعتين أو نحو ذلك.
    Eğer her iki saatte bir bilgi göndermezse açığa çıkmış olacak. Open Subtitles والآن، إذا لم تزودها بالمعلومات كل ساعتين ستقضي عليها
    Mühürlü, ne olduğunu bilmiyorlar ama her iki saatte bir aramazsam basına göndermesini biliyorlar. Open Subtitles مغلقة, لا يعرفوا ماهيتها و لكنهم سيرسلوها للصحافه إذا لم اهاتفهم كل ساعتين
    Giderdim nereye olursa olsun doğaya yakın bir yerlere, iki saatte bir bebeğimi emzirirdim. Open Subtitles سأذهب إلى ـ ـ ـ ـ ـ ـ لا أدري، إلى مكان آخر لأعيش بالقرب من الطبيعة وأُرضع أطفال كل ساعتين
    Üs iki saatte bir alarma geçince pek bir işe yaramıyor. Open Subtitles لا يمكنك هذا في القاعدة عند إعلان الطوارىء كل ساعتين
    Ona iki saatte bir mavi tabletlerden iki tane alacağını söyle. Open Subtitles اخبريهم أنه عليه تناول قرصين أزرقين كل ساعتين.
    11'den beridir ağlıyor. Bilmiyorum, tıpkı, her iki saate bir ağlıyor gibi. Open Subtitles و بعدها الساعة 11 يبكى ولا أعلم يبدو أنه يبكى كل ساعتين
    Şey, Birkaç saatte bir ateşini kontrol et ve ters giden bir şey olursa, ne olursa olsun doktorunun numarası buzdolabının üzerinde, tamam mı? Open Subtitles قيسي درجة حرارتها كل ساعتين وإن حدثت أية مشكلة، أي شيء على الاطلاق، فرقم طبيبتها على الثلاجة، اتفقنا؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus