O kamyon hakkında bildiğim her şeyi. | Open Subtitles | كل شيء أعرفه عن "شاحنة التجهيزات" |
Amanda hakkında bildiğim her şeyi sana söyledim. | Open Subtitles | لقد أعطيتك كل شيء أعرفه عن (أماندا) |
Bu arada, Taylor'a ve polislere Zoe hakkında bildiğim her şeyi anlatmamı istemiyorsan, Taylor'la arandakilere bir son vermelisin. | Open Subtitles | و... أذا لم ترد أن اخبر الشرطى و(تايلور) عن كل شيء أعرفه عن (زوي) |
Dedektiflikle ilgili bildiğim her şeyi televizyondan öğrendim. | TED | كل شيء أعرفه عن عمل المحققين، تعلمته من التلفاز. |
Bu senin incilin. Benim hayatla ilgili bildiğim her şey onda yazılı, anladın mı? | Open Subtitles | أنه بمثابة الكتاب المقدس, أنه كل شيء أعرفه عن كل شيء بالعالم, أفهمت |
Hamilelik ile ilgili bildiğim her şey, senin bana söylediklerinden ibaret. | Open Subtitles | كل شيء أعرفه عن الحمل أعرفه من خلالِك |