Yaptığım ve söylediğim her şey size olan hayranlığımdandı. | Open Subtitles | كل شيء قلته أو فعلته كان لأثبت اعجابي بك. |
Seni kızdırmak istememiştim, söylediğim her şey doğru olsa da ve sen de bunu bilsen de. | Open Subtitles | بالرغم من أن كل شيء قلته صحيحاً وأنتِ تعرفين ذلك. |
Gerçekten de dün akşam söylediğin her şeyi yanlış mı anladım? | Open Subtitles | هل.. هل فعلا أسأت فهم كل شيء قلته ليلة البارحة؟ |
Ayrıca, söylediğin her şey kırıcı şeylerdi. | Open Subtitles | أيضاً .. كل شيء قلته للتو كان عدواني كل شيء. |
Sana bu akşam söylediğim her şeyi bir sonraki karalamanda okuyacak mıyım? | Open Subtitles | هل سأقرأ كل شيء قلته الليلة في مسودتك القادمة ؟ |
Hemen hemen arkandan Söylediğim herşey. | Open Subtitles | تقريباً كل شيء قلته عنكَ في غيابكَ. |
Evet ama söylediğin her şeye katılıyorlar. | Open Subtitles | أجل، لكن هم يتفقون مع كل شيء قلته. |
Sana tüm söylediklerim, söylediğim her şey, hepsi gerçek. | Open Subtitles | كل شيء قلته لك وكل شيء سأقوله لك هو الحقيقة |
Bu iki şey dışında sana söylediğim her şey doğruydu. | Open Subtitles | وغير هذين الأمرين كل شيء قلته لكِ صحيح |
Size söylediğim her şey doğruydu. | Open Subtitles | حسنًا، كل شيء قلته لك كان حقيقي |
(Kahkahalar) Konuşmanın ikinci vitese geçtiğim kısmına geldik. Size, az önce söylediğim her şey hakkında bir hikâye anlatacağım. | TED | (ضحك) وفي هذا الوقت في الخطاب أغير إلى المستوى الثاني، وسأخبركم عن قصة عن كل شيء قلته. |
Geç kaldığım ve söylediğim her şey için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لكوني متأخراً و كل شيء قلته... |
Az evvel söylediğin her şeyi duymak için zor uzun zamandır bekliyordum. | Open Subtitles | كل شيء قلته للتو, كنت أريد سماعه منذ وقتٍ طويل. |
Bilmeni istiyorum ki, söylediğin her şeyi dinledim senin ihtiyaçlarına saygı duyuyorum ve kendini güvende ve mutlu hissetmen için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أنني سمعت كل شيء قلته وأنا أحترم احتياجاتك وسأفعل أي شيء لأجعلك تشعل بالأمان والسعادة |
Bak, söylediğin her şeyi yaptım ve sonuç sessizlik oldu. | Open Subtitles | انظر لم يصلني شيء من أكسل و قد فعلت كل شيء قلته لي 161 00: 05: |
söylediğin her şey bu kitabın içinde, her detayı! | Open Subtitles | كل شيء قلته موجودٌ في ذلك الكتاب ... كل التفاصيل |
Schmidt, söylediğin her şey elime ayakkabı alıp herkesin önünde kafana vurma isteğimi arttırıyor. | Open Subtitles | - مهلاً "شميت" .. كل شيء قلته للتو - يجعلني أريد أن أعلقك من مؤخرتك أمام الآخرين |
Bana söylediğin her şey yalandı! | Open Subtitles | كل شيء قلته لي كان كذباً |
söylediğim her şeyi... nasıl basit bir espriye dönüştürebiliyorsun? | Open Subtitles | كيف تقلص كل شيء قلته إلى نزوة وحيدة من نوع ما؟ |
Eğer kaçmak istiyorsan sana az önce söylediğim her şeyi yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تفعل كل شيء قلته لك إذا أردت الهروب |
Sus artık, Elizabeth. Bak! Söylediğim herşey doğruydu, tamam mı? | Open Subtitles | (أخرسي يا (أليزبيث أسمعي كل شيء قلته كان حقيقي؟ |
- Neredeyse söylediğin her şeye. | Open Subtitles | تقريباً كل شيء قلته للتو |
Düşünüyordum da... söylediklerin doğruysa... işimi geri alacaksam... o zaman sen kovulursun. | Open Subtitles | كنت أفكر في لو ان كل شيء قلته صحيح واذا عدت الى العمل بالفعل |
Bu komik, çünkü ben sarhoş değilim ve söylediğim herşeyi kasıtlı söylüyorum. | Open Subtitles | هذا مضحك, لأنني لست ثملة، ولقد عنيت كل شيء قلته للتو. |