Kendime Her şeyin bir sebepten ötürü olduğunu söyleyip durdum. | Open Subtitles | أنا أظل أخبر نفسي دائما أن كل شيء يحدث لسبب |
Her şeyin bir hikmeti olduğuna inandığına göre, ona bunun hikmetini anlatırsın diye düşündüm. | Open Subtitles | وبما أنك تعتقدين أن كل شيء يحدث لسبب رجوت أن تقولي له لمَ حدث ذلك |
Bilmiyorum ama Her şeyin bir sebebi olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لست متأكدا ، ولكن أنا أعتقد أن بداية بأن كل شيء يحدث لسبب ما. |
Çünkü ikinizden arasında olan her şey, ama onun da annesi kanserdi... ve bu konuda bana çok yardımcı oldu. | Open Subtitles | بشان كل شيء يحدث معكما لكن امه كان لديها سرطان ايضا |
Yani genelde o mağaralarda olan her şeyi çok yakında izliyordun. | Open Subtitles | أعني، أنت عادة تراقب كل شيء يحدث في الكهوف |
"Her işte bir hayır vardır. " | Open Subtitles | كل شيء يحدث لسبب' إنها تعجبني' |
Burada olan her şeyin, yapılan her konuşmanın dinlendiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | اتعني ان كل شيء يحدث هنا وكل محادثة اجريتها هنا كانت مسموعة |
Her gri saçın, her kırışıklık, sana olan herşey imrendiriyor ve bir çözüm buldum, eğer bana karşıysan.. | Open Subtitles | كل شيء يحدث لك يجعلك أجمل و أنا أشعر أني أذوب أتلاشى |
Ailemizde olup biten her şeyden sizi haberdar etme ilkemiz gereği yürekli bir çiftimizin daha sponsor bulduğunu açıklamaktan memnuniyet duyuyorum. 67 numara! | Open Subtitles | الآن، وكما عودناكم أن نُطلعكم كل شيء يحدث.. في أسرتنا الصغيرة، يُسعدني أن أخبركم بانضمام راعي جديد.. |
Biliyor musun... ..Her şeyin bir sebebi var. | Open Subtitles | و أنت تعرف ماذا.. كل شيء يحدث يكون له سبب.. |
Onlara senin dudaklarını göstereceğim. Yaşanan Her şeyin bir nedeni olduğuna inanır mısın? | Open Subtitles | سأوجههم إلى شفتيك. أتصدق أن كل شيء يحدث لسبب؟ |
Her şeyin bir sebebi vardır. Senin de oynaman gereken önemli bir rol var. | Open Subtitles | كل شيء يحدث لسبب، وأنتِ لكِ دوراً مهم لتقومي به |
Sana biraz zaman kazandırır Her şeyin bir sebep için olduğunu görmenin, | Open Subtitles | يوفر لكِ الوقت حتى تدركِ أخيراً... أن كل شيء يحدث لسبب ما |
Biliyorum, şimdi bunu duymak istemiyorsun ama Her şeyin bir sebebi vardır. | Open Subtitles | سيكون الأمر على ما يرام .. لا , أنا أعرف أعرف أنك لا تريد أن تسمع هذا الآن لكن كل شيء يحدث لسبب |
Size söylemiştim kızlar, Her şeyin bir nedeni var. | Open Subtitles | حسنا، قلت لكن،يا فتيات، كل شيء يحدث لسبب ما |
Antarktika bize dünyanın bir ucu gibi görünse de burada olan her şey hepimizi etkiliyor. | Open Subtitles | ربما تعتبر أنتاركتيكا هي حافة الكوكب الأخري لكن كل شيء يحدث هنا يؤثر علينا جميعاً |
Çünkü korkarım ki şu anda alt katta olan her şey, buzdağının sadece görünen kısmı. | Open Subtitles | لأنّ كل شيء يحدث بالأسفل الآن انا خائفة أنها فقط قمة الجبل الجليدي |
Ailemizin içinde olan her şeyi bilemez. | Open Subtitles | هي لا ترى كل شيء يحدث في عائلتنا |
Bir uçağa olan her şeyi kaydederler. | Open Subtitles | يسجلون كل شيء يحدث على الطائرة |
Ne derler bilirsin, Her işte bir hayır vardır. | Open Subtitles | أنت تعرف ماذا يقولون 'كل شيء يحدث بسبب' |
Bilge bir adamın dediğini hatırlatmam gerekiyor sanırım "Her işte bir hayır vardır. " | Open Subtitles | عليك أن تتذكر ماذا قال رجل حكيم ذات مرة "كل شيء يحدث لسبب" |
Bu ailede olan her şeyin kontrolü sende. | Open Subtitles | أنتِ تتحكمين في كل شيء يحدث في هذه العائلة |