"كل ما أعرفه أنني" - Traduction Arabe en Turc

• Tek bildiğim
• Tüm bildiğim
• Bildiğim tek şey

Tek bildiğim şu; bazen dünyadaki en güçlü insan olmak istiyorum.
كل ما أعرفه أنني أريد أن أكون أقوى رجل في العالم

Tek bildiğim, kendimce işimi yapmaya çalıştığım.
كل ما أعرفه أنني أحاول أن أقوم بعملي كما أراه

Tek bildiğim, o kızı bulmalıyım.
لا أعرف ، كل ما أعرفه أنني يجب أن أجد تلك الفتاة

Tüm bildiğim buranın önceki sahibini öldürüp onun yerine geçtiğim.
كل ما أعرفه أنني قتلت المالك السابق و إنتقلت لهنا

Tüm bildiğim, geçen gece kulübenin arkasına geçtim, onu çalılıkların arasına sakladım ve kan kaybından ölene kadar izledim.
كل ما أعرفه أنني عُدت من السقيفة الليلةالماضية.. أخفيته خلف الشجيرات لأشاهده ينزف حتى الموت

Bildiğim tek şey, uyumadığımda güvendeyim. Eğer uyursam, ölürüm.
كل ما أعرفه أنني بأمان عند الإستيقاظ، وإذا نِمت فإنني ميتة

Tek bildiğim, kapıyı kesinlikle kilitlemiş olduğum.
حسنا، أسمع، كل ما أعرفه أنني أغلقت و أقفلت الباب

Tek bildiğim, makinenin montajı için, deli gibi uğraşıyordum.
كل ما أعرفه أنني كنت أعمل بكل همة محاولا تشغيل جهاز صنع الثلج اللعين ذاك

Ben bu şeylerden hiç anlamam dostum! Tek bildiğim, o şarkının harika olduğu!
أنا لا أعرف هذه الأشياء كل ما أعرفه أنني كلما اندمجت

Tek bildiğim, artık çekiç kullanmak istemediğim.
كل ما أعرفه أنني لا أشعر أنني كنت أستخدم المطرقة قبل 10 دقائق

Tek bildiğim bir gün eve gelip,hiçbir resimde kendimi görememem.
كل ما أعرفه أنني عدت للمنزل في يومٍ ما لأجد أنني لست في أي صورة

Tek bildiğim, ekibimi düşününce seni orada görüyorum, ama senin için hiçbir şey hissetmiyorum.
كل ما أعرفه أنني عندما أفكر في فريقي أراك معهم لكن لا أشعر بأي شئ حيالك

Dün gece biraz bulanıktı. Tek bildiğim o adamdan kurtulduğum. Nasıl yaptım bilmiyorum.
حسنًا، ذاكرتي من ليلة الأمس مشوشة، كل ما أعرفه أنني هربت من الرجل ولا أعرف كيف

Tek bildiğim dönem sonuna kadar derse benim gireceğim.
كل ما أعرفه أنني سأدرس هذه المادة باقي الفصل الدراسي.

Tek bildiğim iş aramaya başlamadan önce bir hafta kafayı çekeceğim.
كل ما أعرفه أنني سأكون في الخارج لأسبوع قبل أن أبحث عن وظيفة جديدة

Tüm bildiğim, bir daha asla böyle hissetmek istemediğim.
كل ما أعرفه أنني لا أريد الشعور بهذا مرة أخرى

Tüm bildiğim, benim bir mermiden kurtulduğum,
كل ما أعرفه أنني أفلت من رصاصة

Tüm bildiğim seni tüm kalbimle arzuladığım.
كل ما أعرفه أنني أتمناكِ من كل قلبي.

Bildiğim tek şey, yeni yıla onun tarafından reddedilerek girmek istemediğimdi.
كل ما أعرفه أنني لم أرغب في بدء العام الجديد وأنا أشعر بالرفض من قبله.

Bildiğim tek şey, Calgary'de rodeoda çalıştıktan sonra hamile kaldığım.
كل ما أعرفه "أنني أصبحت حاملة بعد أن عملت في نادي "كالجاري راديو

Bildiğim tek şey babamı kimin öldürdüğünü bulacağım.
كل ما أعرفه أنني سأجد قاتل والدي