Onun gibi, güreşle ilgili her şeyi severdim: gösteri sanatını, atletik yetileri, işin tiyatrosunu. | TED | ومثل أبي، أحببت كل ما يتعلق بها: فن الاستعراض، والمهارات الرياضية، والدراما. |
Bana araştırmayla ilgili her şeyi yok etmemi söylediler, ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | أخبروني بإتلاف كل ما يتعلق بالتجارب وهذا ما فعلته |
Baleyle ilgili her şeyi göz önünde tutmak çok hassas bir denge, değil mi? | Open Subtitles | كل ما يتعلق بالباليه لا يعدو كونه مجرد توازن دقيق، صحيح؟ |
Evlilikle ilgili her şey kötü şanstır. | Open Subtitles | كل ما يتعلق بالزواج كان حظه سىء |
- Evet, yükleyicinin yakalanması olayıyla ilgili her şey görüntülerde bulunuyor. | Open Subtitles | نعم، كل ما يتعلق بالصاعق حسناً |
Bu basit teori yaşam hakkında her şeyi yaşamın güzelliğini, evrenin karmaşıklığını açıklıyor ve oldukça da tatmin edici. | Open Subtitles | هذه النظرية البسيطة بشكل لا يصدّق كانت حقا قادرة على تفسير كل ما يتعلق بالأحياء.. الجمال ، والتعقيد، والتنوع. |
Ateş Ulusu hakkında her şeyi yok etmişler. | Open Subtitles | لقد دمروا كل ما يتعلق بأمة النار هنا |
Bu andan itibaren kürdanla ilgili her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | قُضِي الأمر، من الأن فصاعداً سأفعل كل ما يتعلق بعود الأسنان. |
Tiyatroyla ilgili her şeyi seviyorum. Okumayı. | Open Subtitles | أحب كل ما يتعلق به، وأحب أن أقرأ المسرحيات |
Çok hassas. Evet, biliyorum. Onunla ilgili her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أجل، أجل أعلم، أعلم كل ما يتعلق به |
Seninle ilgili her şeyi merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا متشوق لمعرفة كل ما يتعلق بك. |
Nükleer tehditle ilgili her şeyi. | Open Subtitles | كل ما يتعلق بالتهديد النووى |
Sektörle ilgili her şeyi biliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف كل ما يتعلق بالعمل |
Bu düğünle ilgili her şey neden bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا كل ما يتعلق بالزفاف صعباً؟ |
Seninle ilgili her şey saçma. | Open Subtitles | كل ما يتعلق بك هراء. |
Benimle ilgili her şey sihirlidir. | Open Subtitles | كل ما يتعلق بي سحري. |
Seninle ilgili her şey çok garip. | Open Subtitles | كل ما يتعلق بك أصبح غريبًا... |
Ateş Ulusu hakkında her şeyi yok etmişler. | Open Subtitles | لقد دمروا كل ما يتعلق بأمة النار هنا |
Paraguay'a takmış durumda. Orası hakkında her şeyi okuyor. | Open Subtitles | نعم, انه مهووس بـ "باراجواى" كان يقرأ كل ما يتعلق بها |
Chicky Hines davası hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | "أنا ادرك كل ما يتعلق بقضية "شيكة هينز |
Bu sırada Richter hakkında her şeyi öğrenmeyi çalış. | Open Subtitles | وفى الوقت الحالى اكتشفى كل ما يتعلق ب(ريكتر) |