Yapabileceğin tek şey, bu seçimin seni mahvetmesine izin vermemek. | Open Subtitles | كل ما يمكنك فعله هو أن لا تسمحي لذلك بتدميرك. |
Dalga geçilecek biri değilim, bilmen gereken tek şey bu. | Open Subtitles | أنا شخص غير قابل للمزاح و هذا كل ما يمكنك أن تعرفيه |
Hayatta yapabileceğin tek şey önündeki problemi çözmekti. | Open Subtitles | كل ما يمكنك عمله فى هذه ال هو أن تحل المشكلة التى تقف أمامك. |
Orada kal ve elinden geleni yap. Tekrar ararım. | Open Subtitles | إصمد قليلا و إفعل كل ما يمكنك القيام به سأعيد الإتصال بك لاحقا |
Hayatta kalmak için elinden geleni yaparsın, değil mi? | Open Subtitles | حسناًـ إنك تفعل كل ما يمكنك فعلهُ لتنجوا، أليس كذلك؟ |
Uzun süredir burada olduğun öğrenebileceğin her şeyi öğrendiğin ya da hiç bir şey öğrenmediğin için. | Open Subtitles | لأنك كنت هنا الأكثر و تعلمت كل ما يمكنك أو لم تتعلم شيئاً علي الإطلاق |
Söyleyebileceğin tek şey, bu şakanın burada komik olmadığıdır. | Open Subtitles | و كل ما يمكنك قوله بثقة مطلقة هو أن هذه النكتة ليست مضحكة هنا |
Kimse nasıl anılacağını bilemez yapabileceğin tek şey, en iyisini ummak. | Open Subtitles | حسنا، لا أحد يعلم كيف سيتم تذكره كل ما يمكنك القيام به هو أن تأمل للأفضل |
En azından bizim için. Belki de nihayetinde, ümit edebileceğiniz tek şey, akınızdan geçen son şeyin güzel bir şey olmasıdır. | Open Subtitles | على الأقل ليس لنا ربما في النهاية، كل ما يمكنك أن تتمناه بحقّ.. |
Başlarda, fazla bir şeye sahip olmadığınızda aklınızdaki tek şey daha fazlasını elde etmek. | Open Subtitles | في البداية عندما كنا لا نملك الكثير كل ما يمكنك التفكير به هو المزيد |
Kontrol edebileceğin tek şey orada ortaya koyduklarındır gazetecilerin ilgilenecekleri şeyler değil. | Open Subtitles | كل ما يمكنك السيطرة عليه، هو ما يمكنك وضعه هناك ليس الإهتمام ببعض الناشرين |
Sonra,sonuçlarla yüz yüze geldiğinizde yapabileceğiniz tek şey beklemek ve ümit etmektir. | Open Subtitles | ولاحقاًتتعاملمعالعواقب و كل ما يمكنك فعله هو الانتظار و الأمل |
O zaman ise yapabileceğiniz tek şey saldırmak. | Open Subtitles | في هذه النقطة كل ما يمكنك فعله هو الهجوم |
Yaptığın tek şey insanları kullanıp onları manipüle etmek. | Open Subtitles | كل ما يمكنك القيام به هو خداع الناس والتلاعب بهم |
Artık yapabileceğiniz tek şey, kıpırdamadan durmak derin bir nefes alıp rüzgarın sizi sürükleyeceği yeni yerlere alışmaya çalışmaktır. | Open Subtitles | كل ما يمكنك فعله هو الوقوف ساكناً تتنفس فى تلك اللحظة وتحاول أن تكون حراً إلى أى مكان سيأخذك الريح القدم |
Bak, ben zaten öldüm dostum, elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | اسمع، ليس لدي فرصة، فعلت كل ما يمكنك |
elinden geleni yaptığını. | Open Subtitles | انك فعلت كل ما يمكنك فعله. |
Sif, elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلتِ كل ما يمكنك |
Sully, elinden geleni yaptın ve fazlasıyla yetti. | Open Subtitles | (سولي)، أنّك فعلت كل ما يمكنك وكان أكثر من كافِ. |
Uzun süredir burada olduğun öğrenebileceğin her şeyi öğrendiğin ya da hiç bir şey öğrenmediğin için. | Open Subtitles | لأنك كنت هنا الأكثر و تعلمت كل ما يمكنك أو لم تتعلم شيئاً علي الإطلاق |