her akşam tam olarak aynı saatte başlıyorlar ve tam olarak aynı yerlerde oluyorlar. | TED | أنهم يبدأون في نفس التوقيت كل مساء وفي نفس الموقع بالضبط. |
Akşam yemeğinden sonra neredeyse her akşam onu sağlıklı yaşam yürüyüşü yaparken bulabilirsiniz. | Open Subtitles | قد تجده غالبا كل مساء على الطريق الرئيسي يقوم بنزهته عقب العشاء |
her akşam dükkân kapandıktan sonra doğruca evine gidiyor. | Open Subtitles | لكن كل مساء بمجرد أن نغلق الأبواب فإنها تذهب للبيت مباشرة |
Acaba, diyorum geceleri böyle nerede çalışıyor. | Open Subtitles | ليتني أعرف أين يعمل كل مساء بالضبط |
Bütün öğleden sonrayı pratik yaparak geçirdim. | Open Subtitles | لذا فأنا اتمرن كل مساء |
Ancak Akşamları ne zaman tepeye varsa, annesini pencerenin yanında oturmuş, konuşurken görüyormuş. | Open Subtitles | ولكن في كل مساء, عندما يصعد الي الهضبة يراها تجلس خلق النافذة وتتكلم |
her gece aynı adamları eve geri yürürken de izlerdim. | TED | كنت أشاهد نفس أولئك الرجال عائدين أدراجهم عند كل مساء. |
her akşam ve her hafta sonu boşum. Senin evinde çalışırız. | Open Subtitles | سأكون غير مشغولة كل مساء وكل عطلة نهاية أسبوع.بإمكاننا العمل في بيتك إذا أردت |
her akşam, o ve ben, yemeğimizi yiyip tek kelime etmeden otururduk. | Open Subtitles | ففي كل مساء نتناول عشاءنا في المنزل أنا وهو، دون تبادل كلمة واحدة |
Evet, efendim, doğru. her akşam 8.30'da. | Open Subtitles | نعم، سيدي، وهذا صحيح كل مساء في الساعة 8: |
Beni görmeye geldiğin her akşam... bu çizmeleri giyeceksin. | Open Subtitles | في كل مساء عندما تأتين لرؤيتي سترتدين هذا الحذاء |
Bakan, bundan sonra her akşam... senden günlük rapor istiyor. | Open Subtitles | الوزير قال بأنه يريد تقرير عن تقدم العمل بواسطتك كل مساء من الآن فصاعدا. |
her akşam buradan geçerken bu yabancı müziği duyuyorum. | Open Subtitles | انا امر كل مساء من هذا المكان واسمع تلك الاغنية الاجنبية. |
Bana her zaman brandi getirilir her akşam tam aynı saatte | Open Subtitles | دائماً يحضر لي البراندي بالضبط في نفس الوقت كل مساء |
Acaba, diyorum geceleri böyle nerede çalışıyor. | Open Subtitles | ليتنى أعرف أين يعمل كل مساء بالضبط |
Bütün öğleden sonrayı pratik yaparak geçirdim. | Open Subtitles | لذا فأنا اتمرن كل مساء |
Okulu inşa ederken, neredeyse inşaat alanında yaşadım sayılır. Akşamları, işçilerle beraber pazara gidiyor, paralarını nasıl harcadıklarını görüyordum. | TED | عندما بنينا المدرسة عشت في موقع البناء تحديداً واعتدت أن أذهب مع العمال كل مساء إلى السوق واستطعت أن أرى كيف صرفوا أموالهم. |
Şimdi Rod, her gece dolabında Rita Rudner olup olmadığını kontrol ettiriyor. | Open Subtitles | الآن رود يجبرني على تفقد الخزانة كل مساء بحثاً عن ريتا رادنر |