| Kasayı alırsak, Kemali'yi de alırız. | Open Subtitles | نحصل على صندوق الايداع ذاك نحصل على كمالي. |
| Leo Kemali'yi satarsam, ağabeyim bile beni koruyamaz. | Open Subtitles | إذا خُنتَ ليو كمالي ولا حتى شقيقي يمكنه أن يحميني. |
| - Bizi Kemali'ye götürecek tek kişi o! | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن أخترق قبل ان يصلوا هو الرابط الوحيد لدينا للوصول إلى كمالي |
| Kamali operasyonun beyni olup, El Zuhari'nin terör örgütünün finansmancısıdır. | Open Subtitles | كمالي هو الرجل المال للشبكة الارهابية آل زهري و دماغ العملية. |
| Kamali buraya yılda bir veya iki kez gelir ve kartelin parasını ülke dışına çıkaran kişinin o olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كمالي هُنا مرة أو مرتين في السنة ونحن نعرف انه المفتاح ل نقل أموال الكارتل خارج البلاد. |
| Kemali kasanın alındığını öğrenince, ona yaklaştığımızı anlayacak. | Open Subtitles | بمجرد أنيعرف كمالي اننا قد سرقنا البنك سيعرف اننا نقترب |
| Kemali'yi bulsak iyi olacak. | Open Subtitles | فقط أعطني ثانية. من الافضل ان نعرف اين كمالي |
| Leo Kemali gibi bir adam nasıl hayatta kalır sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف كنت تعتقد أن رجل مثل ليو كمالي على قيد الحياة؟ |
| Kemali gibi bir adam senin nasıl birine istiyorsan o şekle bürünüp kendini satar. | Open Subtitles | رجل مثل كمالي يبيع نفسه كأي شيء تُريده أن يكون |
| Kemali bize elmasları verir, biz de ona kızını geri veririz. | Open Subtitles | لذا سندع كمالي يسترد ابنته وان يعطينا الماس. |
| - El Zuhari, Kemali'nin peşindeyse başı dertte demektir. | Open Subtitles | اذا علم ال زهري بامر كمالي فهو في مُشكلة |
| Kemali'nin hala şehirde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن كمالي لايزال في هذه البلدة |
| Kemali para aklayıcısı. | Open Subtitles | كمالي هو رجل المال، وبدون المال أنه يقوم بالغسيل . |
| - Affedersiniz memur bey. - Kemali'nin olan hangisi? | Open Subtitles | عذرا،حضرة الضابط. أي واحدة تخُص كمالي ؟ |
| Kemali adına bir sonuç yok. | Open Subtitles | حسناً, لم احصل على أي شيء تحت عنوان "كمالي". |
| Bak Rachel, elimizdeki tek şey Kemali. | Open Subtitles | أستمعي, راشيل، كمالي هو أفضل شيء لدينا. |
| - Binbaşı Dalton hakkında Kemali'den ses var mı? | Open Subtitles | أي شيء من كمالي عن الرئيسية دالتون |
| Bay Kamali bahçesini genişletip balıklarından kurtulmak istiyor. | Open Subtitles | السيد "كمالي" يوسع حديقته و يريد أن يتخلص من الأسماك |
| Tahmin et. Bay Kamali'den balık aldık. Bize de üç tane ringa balığı verdi. | Open Subtitles | لقد جلبنا السمك من عند السيد "كمالي" لقد أعطانات ثلاث سمكات "رنجة" بالغة |
| Ama Dalton Binbaşı sayesinde Kamali'nin Bogota'da olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن كمالي حاليا في بوغوتا، |
| Neden sizinle gelip Kamali'yi yakalayamıyorum? | Open Subtitles | لماذا لا أذهب وانتزاع كمالي لك أيضا؟ |