Fahişe 1.83 boyunda uçaktakilerden uzun ve kemiklerinde de mesleki izler var. | Open Subtitles | العاهرة كانت أطول بستة إنشات من أي شخص كان على متن تلك الرحلة كما أن لديها علامات ضغط استعمارية |
Ayrıca içinde tavla var ki silemedim onu ama oynamanıza izin yok tavlayı. | Open Subtitles | كما أن لديها الطاولة على ذلك، التي لم أستطع حذف ولكن لم يتم يسمح لك للعب. |
Bazı dilerin farklı sesleri varken bazılarının farklı söz dağarcıkları ve hatta farklı yapıları var -- çok önemli, farklı yapılar. | TED | بعض اللغات لها أصوات مختلفة، لديها مفردات مختلفة، كما أن لديها بُنية مختلفة... وذلك مهم جداً، بنية مختلفة. |
Çok parası var Stella. | Open Subtitles | كما أن لديها الكثير من المال، "ستيلا" |
Ayrıca üzerinde onun kanı var. | Open Subtitles | كما أن لديها دمها على ذلك. |
Anne o silaha ulaşabilirdi, ve gerekçesi de var. | Open Subtitles | كان متاحا لوالدة(براين) الحصول علي ذلك المسدس كما أن لديها الدافع لاستخدامه |
Söylediğim hiçbir şeyi dinlemiyor. Ayrıca Londra'da bir hayır kurumu var. | Open Subtitles | إنها لا تستمع لأيّ أمر اقوله كما أن لديها ذلك الحدث الخيري في (لندن) |
Dahlia'nın ölmesini istemek için birçok sebebi var. Ona güvenmemek için bir sebebimiz yok. | Open Subtitles | كما أن لديها الحجّة الدامغة لتشاء هلاك (داليا)، ولا سبب يحضّنا للشك فيها. |
-Soracağım. Ayrıca, onun erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | -سأفعل، كما أن لديها صديق حميم . |