"كما الحال" - Traduction Arabe en Turc

    • gibi
        
    Koca dişleri vardı ve bizlerle arasında derin bir bağ varmış gibi görünüyor, fillerle de olduğu gibi. TED ذي أنياب كبيرة، ويبدو أنه لدينا تفاهم عميق معهم، كما الحال بيننا وبين الفيلة.
    Zekâyı tek bir boyut olarak düşünmeye meyilliyiz, bu tıpkı aşırı gürültülü bir nota yapmak gibi. TED نميل للتفكير أن الذكاء يوجد في بعد واحد فقط، كما الحال في النغمة الموسيقية التي يرتفع صوتها تدريجيا.
    Söyle ona senin gibi o da önceden anneleriniz ve yanlarında kız kardeşleriniz gibi her zamanki gibi efsaneler çağında doğdu. TED أخبريها أنها ولدت مثلما كنت، وكما الجدات من قبل بجانبهن أخواتهن، في عصر الأساطير، كما الحال دائماً
    Elbette, mavi balinanın kalbi, bir insanın ayakta durabileceği kadar yüksek olan bir ev kadar geniştir demek gibi. TED كما الحال في قلب الحوت الأزرق الكبير كالمنزل بغرف طويلة تكفي إنسان واقف داخلها
    Elbette burada Hindistan'da olduğu gibi fil mil yok, koyunlarımız var, kargalarımız var kuşlarımız, dağlarımız ve keçilerimiz. Open Subtitles كما الحال فى الهند. لدينا حيوان المامو. لدينا خراف,مختلف الطيور الماعز الجبلى.
    İlk rauntlarda olduğu gibi kötü darbe aldı. Open Subtitles يتأذى بشكل بالغ كما الحال منذ الجولات الأولى.
    Çürümüş kabaklar, yanmış yapraklar siyah kediler de, fareler gibi çiftleşiyor. Open Subtitles القطط السوداء تتزاوج كما الحال بالفئران في الممر
    İyi görünüyor. Her zamanki gibi görünüyor.Olağan üstü bir şey yok. Open Subtitles تبدو جيدة كما الحال دائما لاشئ معين بشأنها..
    Diger pekcoklarinda oldugu gibi, bizim gezegenimizde de aile kavrami, sacma kacacakti. Open Subtitles في الحقيقة الأسر غير مترابطة على كوكبنا كما الحال في الكثير من الكواكب الأخرى
    Sence kadınlar erkeklerin yaptığı gibi aldatmaktan hoşlanır mı? Open Subtitles اتظن بأن الفتيات يرغبن بالخيانة كما الحال مع الشباب؟
    Sonra Kazakistan'da olduğu gibi içki içtik, Open Subtitles من المهرجان, دعوتهم الى شقتي وشربنا كما الحال في كازخستان
    Sonra Kazakistan'da olduğu gibi içki içtik, Open Subtitles من المهرجان, دعوتهم الى شقتي وشربنا كما الحال في كازخستان وتمازحنا كما هو الحال ب كازخستان
    Neden diğerleri gibi normal bir kız kardeşim olamıyor? Open Subtitles لم لا استطيع الحصول على اخت عادية كما الحال لدى الجميع؟
    Hükümet bu saçmalığa inanmamızı istiyor, tıpkı Ruslar gibi. Open Subtitles الحكومه تريدنا أن نؤمن بهذا الهراء , كما الحال مع الروسيين
    Biz diğer çiftler gibi ağlayarak sıkılarak ayrılmak istemiyoruz. Open Subtitles لن نكون حفلتنا مملة ومحملة بالبكاء و الانتحاب كما الحال عند آي زوجين تافهين
    "Çok güzel insanlar gibi onlar da hemen kaybolurlar." Open Subtitles ، كما الحال مع الناس الذين يكونون بغاية الجمال فإنهم يختفون بسهولة
    Buradakiler gibi büyük değiller. Open Subtitles ليست كبيرة كما الحال هنا كان لديهم حيوانين من حيوانات المضرب
    Her zamanki gibi. Open Subtitles وقد علقت أنا في مرمي النيران كما الحال دائما
    Tanrım aynı eski zamanlarda ki gibi. Open Subtitles أوه , يا إلهي كما الحال في الأزمان القديمة
    Klasik müzik her zaman olduğu gibi coşkulu. Open Subtitles إن الموسيقى الكلاسيكية نابضة الحياة الأن كما الحال طوال الوقت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus