"كما تظنين" - Traduction Arabe en Turc

    • Düşündüğün gibi
        
    • düşündüğün kadar
        
    • Sandığın kadar
        
    • sandığın gibi
        
    • Düşündüğünüz gibi
        
    • düşündüğün şey
        
    • Düşündüğünüz kadar
        
    Hey, Ben, bilirsin, koruyucu olmanı takdir ediyorum ama bu - Düşündüğün gibi değil. Open Subtitles أنا مقدرة لمحاولتك لحمايته لكن الأمر ليس كما تظنين.
    Hayır, Düşündüğün gibi değil. Stewie de yedi. Open Subtitles إنه ليس كما تظنين ستيوي تناول البعض منها أيضاً
    Düşündüğün gibi değil, iki fırt çekmek çok önemli değil. Open Subtitles الامر ليس كما تظنين بضعة خطوط من الكوكايين ليست مشكلة كبيرة
    - düşündüğün kadar adi biri değil. Open Subtitles ـ لا، إنه ليس تافها كما تظنين ـ ليس تافها؟
    Bir şey söylemeden gitmene rağmen ben düşündüğün kadar zalim değilim. Open Subtitles ،وأيضاً رَحلتي في صمت أنا لستُ قاسية كما تظنين
    Sana kadın olduğun için güvenmiyor değilim. Sana güvenmiyorum, çünkü Sandığın kadar zeki değilsin. Open Subtitles لست فاقد الثقة بكِ لأنكِ إمرأة، بل لأنكِ لستِ ذكية كما تظنين.
    Görünmesini sandığın gibi görünmesini bekleme. Open Subtitles هذا هو المفتاح، لا تتوقعي أن تكون الأمور كما تظنين
    Hayır, hayır, Deena, Düşündüğün gibi değil. Open Subtitles لا لا دينا , إنه ليس كما تظنين
    Onunla beni birlikte sanma, Düşündüğün gibi değil. Open Subtitles لا تجمعيني معه، ليس الأمر كما تظنين
    Söylemem gerek ki, Leela ve ben Düşündüğün gibi değiliz. Open Subtitles إنظري، وددتُ أن أخبركِ بأنني و (ليلى) ليس كما تظنين
    Aslında evet ama Düşündüğün gibi değil. Tamam mı? Open Subtitles لا، حسناً أقصد أجل ولكن ليس كما تظنين
    Hayır.Beni dinle. Senin Düşündüğün gibi değil. Open Subtitles لا، إستمعي إلى، الأمر ليس كما تظنين
    Rol yapıyordum, evet. Ama Düşündüğün gibi değil. Open Subtitles كنت أتظاهر معكِ ولكن ليس كما تظنين
    Bu senin Düşündüğün gibi ciddi bir ilişki değil. Open Subtitles أنها ليست علاقة جادة كما تظنين
    düşündüğün kadar iyi işleseydi bu kadar meşgul olmazdım. Open Subtitles لو كان يعمل بشكل جيّد كما تظنين لما كنت مشغولاً جداً
    Fransa senin düşündüğün kadar güçlü değil, umrunda mı bilmiyorum. Open Subtitles فرنسا ليست قوية كما تظنين ولا تلقى إهتماماً
    Çünkü Lillian'ın düşündüğün kadar yüksek teklif vereceğini sanmıyorum. Open Subtitles لأنّني لا أعتقد أنّ ليليان تُقدّرك حقّ قدرك تماماً كما تظنين.
    Ama İnsaniyet Bakanlığı özerk bir kuruluş. düşündüğün kadar kolay bir yer değil. Open Subtitles لكن وزارة الموارد البشرية كيان مستقل الامر ليس سهلا كما تظنين
    Belki de onu Sandığın kadar iyi tanımıyorsundur. Open Subtitles حسنا، ربما أنت لا تعرفينه كما تظنين
    Sandığın kadar genç değilim, anne. Sen de. Open Subtitles -لست يافعاً كما تظنين يا أُماه، وكذلك أنتِ
    Anlamıyorsun. sandığın gibi değil. Open Subtitles إنكي لا تفهمين ياماريانا فالأمر ليس كما تظنين
    Hayır. Düşündüğünüz gibi değil. Birlikte değiliz biz. Open Subtitles أو ، لا ، الأمر ليس كما تظنين نحن لسنا عشيقين
    Ben düşündüğün şey değilim tatlım. Gel buraya bastır. Open Subtitles أنا لست كما تظنين يا عزيزتي ، تعالي ضعي يدك هنا
    Belki de Düşündüğünüz kadar bu işin içinde de değildir. Open Subtitles قد لا يكون متورطاً كما تظنين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus