"كما تقولين" - Traduction Arabe en Turc

• dediğin gibi
• dediğin kadar
• Dediğiniz gibi
• söylediğin kadar
• Söylediğin gibi
• söylediğiniz gibi
• Öyle diyorsan
• Nasıl istersen
• Sen öyle diyorsan
• dediğiniz kadar
• iddia ettiğiniz kadar
• deyiminle

dediğin gibi hasar almışsa sim karttan öğrenme şansın yok.
حسنًا، ليس من شريحة البيانات لو كانت مُتضرّرة كما تقولين.

dediğin gibi değil.Yanıldığından eminim.
الأمر ليس كما تقولين انا متأكدة بأنكي فهمتي الأمر بطريقة خاطئة

Eğer dediğin kadar hassas birisiyse neden onu buraya hiç davet etmeyişine üzülmüyor?
و ان كانت بالفعل مرهفة الحس كما تقولين فلما لم تغضب منكِ بسبب عدم دعوتكِ لها مطلقاً الى هنا ؟

Ve görev görevlisi olarak, ben farkında değilim O, her zaman Dediğiniz gibi, bayan,
بصفتي حارس, أنا على علم, كما تقولين دائماً, سيدتي,

Eğer söylediğin kadar güçlüyse, senin peşinde olmalı.
إن كان أكثر الشياطين فعالية كما تقولين فهو يجب أن يتبعكِ أنتِ

'Söylediğin gibi eski Qin. Bilgili birisin.
كين المبكرة، كما تقولين أنت حسنة الإطلاع جداً

Bayan Soong, bu adamla olan ilişkiniz söylediğiniz gibi gelişigüzel ise bu hasmane tavrınızı anlayamıyorum.
انسة سونج لو كانت علاقتك بهذا الرجل علاقة عابرة كما تقولين فانا لا افهم سبب عداوتك الظاهرة لنا

Öyle diyorsan...
حسنا، إذا كان الأمر كما تقولين.

Nasıl istersen anne. Sen en iyisini bilirsin.
كما تقولين يا أمي أنتِ تعرفين أفضل

Peki, anne. Sen Öyle diyorsan.
لا بأس يا أمى كما تقولين

Acı çekmeyi bıraktığım gün, senin de dediğin gibi bambaşka biri olacağım ve bunu istemiyorum.
واليوم الذي سأتوقف فيه عن المعاناة، عندما يصيبني الخير، كما تقولين سأكون قد أصبحت شخصا آخر، وهذا ما لا أريده

dediğin gibi antika olabilirim ama asla sarhoş olup üç çocuğun izini kaybetmezdim.
حسناً , قد أكون كبيرة كما تقولين لكنني لم أثمل أبداً وأفقد ثلاثة أطفال

her zaman dediğin gibi,bu ay... hangi ay?
كما تقولين دائماً .. هذا القمر قمر ماذا ؟

her zaman dediğin gibi... bu ay, sadece bir ay değil, benim için gönderdiğin bir rüya.
.. كما تقولين دائماً أن هذا القمر ليس قمراً .. إنه حُلم كنتِ ترينه لي

Eğer, Caesar Johnnie'den dediğin kadar nefret ediyorsa.... kasayı açtığında, Johnnie'nin onu oyuna getirdiğine inanacak.
لو ان سيزار يكره جونى كما تقولين .. فعندما يفتح الحقيبة سيعرف ما بداخلها وان جونى خدعه

Bak Beatrix, eğer bu adamı dediğin kadar önemsiyorsan birkaç ay sonra bu isteğin hala devam edecektir.
والان , بيتركس اذا كنت تهتمي لهذا الرجل كما تقولين عندها عدة شهور في كولدر لن تغيرك

Dediğiniz gibi bizi korumak için buradalarsa dönmelerini söyleyin.
والآن لو كانوا هنا للدفاع عنا كما تقولين فلتخبريهم أن يعودوا للمنزل ..

Daha çok bağımsız müteahhit ya da Dediğiniz gibi özel dedektifim.
في الغالب كمتعهد مستقل... أو مخبر خاص، كما تقولين

Eğer bana katılmak istiyorsan söylediğin kadar iyi misin ispatla bakalım.
إذا رغبتِ بأن تشاركي ؟ من الأفضل أن تكوني جيدة كما تقولين

Umarım kız kardeşimi söylediğin kadar çok seviyorsundur...
أأمل انكِ تحبي أختك كما تقولين

Söylediğin gibi bu bir suç değil.
كما تقولين تلك ليست جريمة

Eğer söylediğiniz gibi büyük bir savaşçıysam krala hizmet edip etmediğimi merak ediyorum. Odin mi?
أتسائل ما إذا كنتُ أخدم ملك بصفتي محاربة عظيمة كما تقولين.

Sen Nasıl istersen. Fakat ayaklarıma dokunmasınlar.
كما تقولين ، ما داموا لن يلمسوا قدمي

- Sen Öyle diyorsan.
يبدوا ممتعاً كما تقولين

Ama bu Echo denilen hatun dediğiniz kadar iyiyse tabii kısa devre yaptığını saymıyorum içeri girmeme gerek yok.
ولكن هذا إذا كانت (إيكو) كما تقولين إنها ذكية للغاية فلن أحتاج الدخول

Bu fırlatma iddia ettiğiniz kadar hayatiyse neden sadece bir kanal tarafından yayımlanıyor?
- إن كانت عملية الإطلاق هامة كما تقولين لما تقوم قناة إخبارية واحدة ببثها ؟

Senin deyiminle biraz öcünü aldın.
حسنا ، ها أنتِ قد استردتِ قليلا كما تقولين