Bence, sizin de göreceğiniz gibi, iyimser olmak için nedenler var. Çünkü, en iyisini daha görmedik diye düşünüyorum. | TED | وأعتقد ، كما سترون ، أن هناك أسباب تدعو إلى التفاؤل. لأنني أعتقد أن الأفضل لم يأت بعد. |
Ve az sonra göreceğiniz gibi, ayrıntı görebilmek bu deneyin anahtarıdır. | TED | و كما سترون في دقيقة، قابلية رؤية التفاصيل هو المفتاح لهذه التجربة |
Ve göreceğiniz gibi mercanın yüzeyinde bazı hasarlar mevcut | TED | و كما سترون فإن هناك بعض التلف على سطح هذا المرجان |
Ve bu örnekte, sağdaki ekranda garip bozulmaları gördüğünüz gibi, nehir kenarından uzağa kurulmuş tamamı yasa dışı olan, altın madenciliği faaliyeti bulduk. | TED | وفي هذه الحالة، وجدنا اعمال التنقيب عن الذهب، وكلها اعمال غير شرعية إلى الوراء من ناحية حافة النهر، كما سترون في تلك البثور الغريبة التي تظهر على الشاشة على اليمين |
Bugün fotoğraflarımda birçok kişi göreceksiniz | TED | كما سترون في الصور التي بحوزتي، |
göreceğiniz gibi Antartika üzerinde de bir bayrak var. | TED | كما سترون أن هناك إشارة على القارة القطبية الجنوبية |
Şimdi, bu... göreceğiniz gibi... çok önemli bir bölüm. | Open Subtitles | الآن، هذا هذا الفصل بغاية الأهمية كما سترون |
Şimdi, bu... göreceğiniz gibi... çok önemli bir bölüm. | Open Subtitles | هذا الفصل بغاية الأهمية كما سترون لكن دعونا نبدأ بالأمور الأكثر أهمية |
Ama gönüllü oyuncularımızın skecinde de göreceğiniz gibi kötü olduğu zamanlar da vardır. | Open Subtitles | لكنها قد تتحول إلى شيء خطير كما سترون في هذه التمثيلية ويقدمها لكم متطوعو قسم الإطفاء |
İştah Açıcı Lezzetli Pastalar göreceğiniz gibi | Open Subtitles | الفطائر اللذيذة المذاق و الشهية كما سترون بنفسكم |
tek şey gösteriş. (Gülüşmeler) Her neyse, birazdan göreceğiniz gibi Susana bu sineklerin omuriliklerindeki uçuş motoruna eşdeğer kısmı uyarıyor ve birkaç kafasız vücudun gerçekten havalanıp uçmasını sağlıyor. | TED | ( ضحك ) على أي حال , كما سترون حالاً , كانت سوزانا قادرة على تشغيل موتور الطيران الخاص بما يماثل جزء النخاع الشوكي للذباب وتجعل بعض من الأجسام التي بدون رأس أن ترتفع طائرة بالفعل من مكانها . |
Konuşmamı, son iki ay içinde birbirini takip eden günlerde ve görünüşte birbiriyle ilgisi olmayan üç tarihi olay şekillendirdi. göreceğiniz gibi üçü de bugün anlatacağım hikaye ile ilgili. | TED | حديثي كُتِب بالأخص من خلال ثلاثة أحداث تاريخية والتي حدثت خلال أيام بين كل منهما في آخر شهرين -- قد تبدو غير ذي علاقة ، لكن كما سترون في الحقيقة كل ما سنفعله في القصة التي أريد أن أقصها عليكم اليوم . |
Kolanlara gelirsek -- bunlar iyi bir fikirdi fakat şimdi gördüğünüz gibi işe yaramadılar. | TED | الظفيرة -- فكرة لطيفة ولكنها لم تنجح، كما سترون الآن. |
Dosyadan da gördüğünüz gibi ilginç bir vakamız var. | Open Subtitles | كما سترون في الملف، لديكم حالة مشوقة |
Elinizdeki dosyalarda gördüğünüz gibi, bunlar güncel uydu fotoğrafları. | Open Subtitles | كما سترون في هذا البيان... هذا تصوير قمر صناعي حالي. |
Bir ölçüde harekete müdahale de edebiliyoruz. Bir sonraki videoda göreceksiniz. Örneğin biraz egzersiz yapabiliriz veya bir basamak inmesini sağlayabiliriz. Buna rağmen robot düşmeyecek, ki, bu bizim için şaşırtıcıdır. | TED | يمكننا حتى تعديل الحركة، كما سترون في الفيديو التالي، أين يمكننا القيام ببعض التمارين حيث ينبغي على الروبوت أن ينخفض، ولن يسقط، والتي كانت مفاجأة بالنسبة لنا. |
Vucudu ve yaratigi ben yaptim -- birazdan göreceksiniz. | TED | قمت بتصميم الجسد و الكائن -- كما سترون الآن |
Ve bu yiyecek yetiştirmekten daha fazla, göreceksiniz. Doğa üzerine düşünmenin başka bir yolu bu, ve de sıfır-toplamı ilkesinden kurtulmanın bir yolu -- Kartezyen düşünce ya doğanın ya da bizim kazanan olacağını söyler ve bizim istediğimizi elde edebilmemiz için, doğa yok olur. | TED | وهذا أكثر من مجرد إنماء طعام كما سترون هذة طريقة أخرى للتفكير بالطبيعة وللخروج من المعادلة التي مجموعها صفر التي هي الفكرة الديكارتية ، إما نحن نفوز أو الطبيعة تفوز وهذا يعني لنا أخذ ما نريد فالطبيعة تتضائل |