Dediğim gibi, çocuk sahibi olamıyordu. | Open Subtitles | كما قلتُ لكِ إنّه لا يستطيع إنجاب الأطفال |
Dediğim gibi, her türlü ipucuna açığız. | Open Subtitles | كما قلتُ سلفاً، إننا يأسيين للعثور على دليل |
Bak dostum, sana geri çekil dedim, daha önce Dediğim gibi çöp çekeceğiz. | Open Subtitles | أصغِ يا رجل، توقّف سنجري قرعة كما قلتُ من قبل. |
Daha önce de Söylediğim gibi, bunu kazanacağız. | TED | كما قلتُ سابقاً، نحن في طريقنا لإستحقاق هذا. |
Daha önce birçok defa Söylediğim gibi ebeveynlerimizi karıştırmak istemiyorum. | Open Subtitles | كما قلتُ سابقاً لقد اتخذت شروطاً لقلة اهتمامه العائلي |
Dediğim gibi efendim, bakmamız gereken başka taraflar. | Open Subtitles | كما قلتُ ، يا سيدتي هناكَ سبل أخرى للبحث |
Öncelikle, kız arkadaşım değil. Dediğim gibi kiracı. | Open Subtitles | أوّلاً، ليست خليلتي، بل هي مستأجرة كما قلتُ |
- Evet. Neyse, daha da konuşmanın anlamı yok. Dediğim gibi vazgeçtim. | Open Subtitles | لم يعد لذلك أهميّة لأنّي غيّرتُ رأيي كما قلتُ |
Daha önce de Dediğim gibi henüz kararımı vermedim. | Open Subtitles | كما قلتُ سابقًا، فأنا لم أقرّر ما يحمله ليّ المستقبل |
Daha önce de Dediğim gibi henüz kararımı vermedim. | Open Subtitles | كما قلتُ سابقًا، فأنا لم أقرّر ما يحمله ليّ المستقبل |
Kayıtta Dediğim gibi. Onu saklamak için burayı kullandık. Biri onu almaya gelene dek güvende olsun diye. | Open Subtitles | كما قلتُ على الشّريط، لقد استخدمنا هذا المكان لنخبّئه، ونُبقيه آمنًا حتّى يعود أحدٌ من أجله. |
- Evet. Neyse, daha da konuşmanın anlamı yok. Dediğim gibi vazgeçtim. | Open Subtitles | لم يعد لذلك أهميّة لأنّي غيّرتُ رأيي كما قلتُ |
Yavaşlayın Bayan Florrick, daha önce de Dediğim gibi bu olağan bir duruşma değil. | Open Subtitles | سيدة فلوريك كما قلتُ مسبقًا، هذه ليست محاكمة اعتيادية |
Dediğim gibi, istatistiksel örnekleme benim gerçek uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | كما قلتُ لك العينات الإحصائية ليست تخصصي في الحقيقة |
Dediğim gibi, biraz 18+ parti. | Open Subtitles | لذلك كما قلتُ سلفاً بأنه مصنف قليلاً للبالغين |
Daha önce de Dediğim gibi henüz kararımı vermedim. | Open Subtitles | كما قلتُ سابقًا، فأنا لم أقرّر ما يحمله ليّ المستقبل |
Ama Dediğim gibi, konuşmamız eminim ki her şeyi aydınlatacak. | Open Subtitles | لكن كما قلتُ حينما ننتهي من محادثتنا، أنا متأكد إننا سنتوضح الأمور ككل. |
Ona da Söylediğim gibi mekânı olduğu gibi veriyorum. | Open Subtitles | إذن، كما قلتُ لها، المكان كما كانَ سابقاً، مفهوم؟ |
Söylediğim gibi, Ben bilgi-işlemdenim 6 saat önce beraberdik. | Open Subtitles | كما قلتُ . أنا مع مسؤولي الشعبة التقنية . لقد قابلتك , قبل ست ساعات |
O parayla Söylediğim gibi okula gideceksin. | Open Subtitles | هذا المال كان يجب أن يذهب للدراسة ، كما قلتُ |
- Ben de bilmiyorum. Ama adamlarınıza da Söylediğim gibi bundan sonrasını ben hallederim. | Open Subtitles | لا أعرف أيضاً، لكن كما قلتُ لضبّاطك، يمكنني تولّي الأمرَ من هنا. |