Söylediğim gibi, eğer sadece biraz eğlenmek için olsa, hemen kaçardık. | Open Subtitles | كما قلت لكِ ان كان الأمر بهدف الحصول على القليل من المتعة فالتأكيد , لن أتردد بالقيام به حالاً |
En geç yarın akşamüzeri hepsi haberlere çıkacak, aynen sana Söylediğim gibi. | Open Subtitles | كل هذا في أخبار ظهيرة الغد على أقصى تقدير بالضبط كما قلت لكِ |
Daha önce de Söylediğim gibi, sizi emin ellere bırakıyorum, Bayan Bellamy. | Open Subtitles | كما قلت لكِ سابقاً، سَادعكِ بين أيدي آمنة سيد بلمي |
Daha önce de dediğim gibi, mecbur değilsin ama eğer biraz gülümseyebilirsen... | Open Subtitles | نعم، نعم حسنا، كما قلت لكِ سابقا، لستِ مجبرة على شئ |
dediğim gibi, dönüp yemeği hazırlamalıyım. | Open Subtitles | حسناً، كما قلت لكِ يجب أن أعود لإعداد العشاء |
Evet, dediğim gibi gelecek hafta için tüm sabah randevuları dolmuş durumda. | Open Subtitles | نعم, كما قلت لكِ إنّ فترات الصباح في الأسبوع المقــــبل تمّ حجـــزها بالكـامل. |
Sana o zaman da Söylediğim gibi... Senin saldırınla hiçbir ilgim yok. | Open Subtitles | كما قلت لكِ حينها، ليس لي أي علاقة بالهجوم عليكِ |
Söylediğim gibi, işler yolunda giderse, sana tetiği çekmek kalacak. | Open Subtitles | كما قلت لكِ لو سار الأمر على ما يرام كل ما عليكِ فعله هو التسديد |
Daha önce de Söylediğim gibi, dışarıdaydım. | Open Subtitles | كما قلت لكِ سابقاً لقد كنت بالخارج |
Aynen Söylediğim gibi olacak. | Open Subtitles | سيكون كما قلت لكِ |
Spencer, ağır ol. Daha önce Söylediğim gibi. | Open Subtitles | على رسلكِ يا (سبنسر) إن الأمر كما قلت لكِ من قبل |
Bizimkiler de dediğim gibi Bursa'dalar işte Müzeyyen abla. | Open Subtitles | "عائلتى كما قلت لكِ يا خالة مُزيَّن فى "بورصة |
Bak, dediğim gibi uyuyakaldım. | Open Subtitles | ,أنظري, كما قلت لكِ لقد أطلت النوم فحسب |
- Rezervasyon ha? dediğim gibi abartmayı severim. | Open Subtitles | كما قلت لكِ أحب أن أوفر الراحه |
dediğim gibi, aptalcaydı, ama yine de özür dilerim. | Open Subtitles | كما قلت لكِ, إنني غبي, لكنني آسف, |
Robin, Robin, tıpkı önceden de dediğim gibi... | Open Subtitles | روبن ، كما قلت لكِ |