Bu tümör benzeri uzantılar sonuç olarak, gördüğünüz gibi, tüm vücudu kapladı. | Open Subtitles | هذا، مثال للورم في نهاية المطاف، الزوائد تغطي الجسم كله، كما نرى |
Sizin de gördüğünüz gibi, kurban dilinin etrafında kabarıklar ve ve boğaz kaslarında gerginlik görülüyor. | Open Subtitles | كما نرى على الضحية يوجد علامات على تورمات حول اللسان و انشداد في عضلات الحنجرة |
Eski Kudüs'te belli ki çok kötü... bir şeyler oluyor, gördüğünüz gibi güvenlik güçleri, polis ve ordu aceleyle bir yerlere gidiyorlar. | Open Subtitles | ومن الواضح أن شيئا رهيب جدا يدور في جميع أنحاء مدينة القدس القديمة هنا كما نرى قوات الأمن الشرطة والجيش |
Görebildiğin kadar açık araziydi. | Open Subtitles | كانت أرضٌ مفتوحة للجميع كما نرى |
Görebildiğin kadar açık araziydi. | Open Subtitles | أرضٌ مفتوحة للجميع كما نرى |
Çatışma, radikal terörde gördüğümüz gibi sadece çevrimiçinden çevrimdışına değil, diğer yönde de oluşabiliyor. | TED | والصراع ليس أن تكون متصلا بشبكة الانترنت أو لا، كما نرى مع التطرف الإرهابي، لكنه يذهب في الاتجاه الآخر كذلك. |
gördüğünüz gibi bazılarımızın hastalarla çok sıkı bağları var. | Open Subtitles | كما نرى أنه يهتم كثيرا ً من أجل المرضى |
Bu gördüğümüz dünyanın etrafındaki uydular, ve gördüğümüz gibi dünyanın evrendeki yeri. | TED | ما نراه هنا هي أقمارًا إصطناعية حول الأرض، والأرض في تسجيل ملائم مقارنة بالكون، كما نرى. |
Biz gerçekten herkesin onu beğeneceğini düşünmüştük, ama siz beğenmeseniz de, uygun gördüğümüz şekilde dekorasyon yapma hakkımız olduğuna umarım saygı gösterirsiniz. | Open Subtitles | لقد ظننا أنه يُعجب الناس ولكن إن لم يُعجبكم .. نأمل أن تحترمون حقّنا بتزيينه كما نرى |