Ben içimde her zaman bunun yanlış olduğunu ve içe dönüklerin de oldukları gibi gayet harika insanlar olduğunu düşündüm. | TED | وكنت دائما أشعر في داخلي أن هذا خاطئ وأن الانطوائية هي شيء رائع و أن الانطوائيون رائعون كما هم. |
oldukları gibi mi, yoksa tilki şeklinde mi istersiniz? | Open Subtitles | هل تفضلهم كما هم عليه ,او على شكل الثعلب؟ |
Senin de dediğin gibi Elena sevdiğimiz insanları oldukları gibi değil olmalarını istediğimiz haliyle görüyoruz. | Open Subtitles | كما قلتِ يا إيلينا نحن نرى أحبابنا كما نريد أن نراهم ليس كما هم بالفعل |
Politika ve politikacılar, insanları kendilerinin istediği gibi değil de, onları olduğu gibi ele alır ve muamele ederlerse, başarıya ulaşacaklardır. | TED | السياسة والسياسيون سينجحون فقط أذا كانو فعلا يحاولون أن يعالجوا الأشخاص كما هم وليس كما يودون أن يكونوا عليه |
Birini sevdiğinde onu olduğu gibi kabullenmelisin. | Open Subtitles | حسناً، عندما تحبين شخصاً ما يجب عليك تقبلهم كما هم |
O zamanlar disiplinsizlerdi ve şimdi de öyleler.. | Open Subtitles | كانوا غير منظبطين حينها كما هم غير منظبطين الان |
Ama, eğer görevimizi ifşa etmek için, onlar kadar inançlı olursak ölümleri boşa gitmemiş olacak, değil mi, Usta? | Open Subtitles | لكن اذا حاولنا بصعوبة الان كما هم نحاول فى متابعة مهمتنا وفياتهم لن تكون بلا جدوى هذا صحيح .. سيدى |
Eğer sahiden bu insanları onurlandırmak istiyorsak onları gerçekten oldukları gibi, babamın onları hatırladığı gibi hatırlamalıyız. | Open Subtitles | . علينا ان نتذكرهم كما هم حقيقه كما كان والدي يتذكرهم |
Unutma, Logan, olayları oldukları gibi görmeyiz. | Open Subtitles | تذكّرْي، لوجان، نحن لا نشاهدْ الأشياءَ كما هم. |
İki çocuğunuzu da oldukları gibi sevdiğinizi söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول بأنكما أحببتما طفليكما فقط كما هم هم عليه |
Sana karışmaya çalışmıyorum ama müşterilere oldukları gibi davranmalısın. | Open Subtitles | أنا لا أحاول أن أزعجك لكن يجدر بك أن تعاملي الزبائن كما هم |
Yani şu anda her şey güllük gülistanlık ama bundan bir elli yıl sonra onlar oldukları gibi kalırken biz yetmişlerimize, seksenlerimize merdiven dayamış olacağız. | Open Subtitles | أقصد ، أن الآن كلنا بخيـر و بصحـة و لكن بعد 50 سنة عندما يبقون هم كما هم .. و لكن نحن في سن السبعون أو الثمانون |
Birlikte olmaları ve sonunda birbirlerini oldukları gibi kabul edebilmeleri sanırım Robbie'nin tekrar ortaya çıkmasına engel olur. | Open Subtitles | بقائهما مع بعضهما و تقبلهما لأنفسهم كما هم أظن أن هذا سيساعد روبي على عدم ظهوره مره أخرى |
Dinle ama, biz insanları olduğu gibi kabulleniyoruz. | Open Subtitles | لا ، اسمعي ، نحن نتقبل الاشخاص كما هم عليه |
Brezilya'yı olduğu gibi izlemelerini istiyorum.. | Open Subtitles | اريدهم ان يشاهدوا البرازيل كما هم فحسب |
olduğu gibi alacağım. Bunlar kırılmış... Hepsini alacağım! | Open Subtitles | سوف أخذهم كما هم , سآخذهم كما هم |
Biriyle evlendiğin zaman, onu olduğu gibi kabul edersin. | Open Subtitles | عند الزواج من شخص ما تتزوج بهم كما هم |
O zamanlar disiplinsizlerdi ve şimdi de öyleler.. | Open Subtitles | كانوا غير منضبطين حينها كما هم غير منضبطين الان |
Bu da onu onlar kadar kötü yapıyor. | Open Subtitles | وهذا ما يجعله مجرد سيئا كما هم. |
Eğer bunu yaparsan sen de onlar kadar kötüsün demektir. | Open Subtitles | إذا قمت بذلك، أنت سيئا كما هم. |