"كما يحب" - Traduction Arabe en Turc

• sevmesi gibi
• sevdiği gibi
• sevdiği kadar

Çoğu insanın sporu ya da yemeği sevmesi gibi, ben de tiyatroyu seviyorum.
أشعر أنني أحبه كما يحب الكثير من الناس الطعام أو الرياضة

Hem de tornadonun kamyon garajını sevmesi gibi.
كما يحب الاعصار الشاحنات المقطوره

Çinlilerin gergedan boynuzu sevmesi gibi.
كما يحب الصينيون أنياب وحيد القرن

Yani demek istediğim; seni birinin bir başkasını, onsuz yapamayacağı şekilde sevdiği gibi seviyorum.
اعني احبك كما يحب شخص شخصا اخر وهو ببساطة يضيع بدونه

Değil mi? Howard'ın söylemeyi sevdiği gibi, "Dilin istediğini akıl bilmez."
أليس كذلك؟ و كما يحب أن يقول هاورد , "العقل لا يدرك ما يريد اللسان."

Ama bence dünyada hiç kimse Shimmer'i PRG'nin sevdiği kadar sevemez.
ولكنى لا أعتقد أن هناك أحد فى هذا العالم يحب أحد كما يحب "بى أر جى" "شيميير"

Neredeyse kameraları sevdiği kadar."
كما يحب الكاميرات بالضبط

Bay Theopolis'in Tammy'yi sevmesi gibi mi?
كما يحب سيّد (ثيوبيلز) (تامي) ؟

Fakat insanoğlu hayvanları sevmeli haberdar olanın masumu sevdiği, güçlünün savunmasızı sevdiği gibi.
ولكن ينبغي على البشر أن يحبو الحيوانات... كما يحب العالم البريء، وكما يحب القوي الضعيف.

Her babanın evladını sevdiği gibi.
كما يحب أي أب ابنه ابنه الصغير.

Ya da doğaüstü topluluğunun demeyi sevdiği gibi, masken düştü. Ya da kısaltılmışı ile, MD'lendin.
أو كما يحب أشخاص الظواهر الخارقة تسمية ذلك بـ"كشف زيف" أو "ك.ز" كإختصار.

Krusty'nin Amerika'yı sevdiği gibi sevdiğinde
كما يحب كرستي أمريكا

Sadece bir şövalyenin bir şövalyeyi sevdiği kadar
كما يحب الفارس فارسا