Bu süre içerisinde Tan ile istediğin kadar görüşebilirsin. | Open Subtitles | خلال هذا الوقت يمكنكِ أن تقابلي تان كما يحلو لكِ |
Önemi yok. Beni istediğin kadar aşağılayabilirsin. Bu bizim birbirimize benzediğimiz gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | لا يهمّ، أهينيني كما يحلو لكِ لكنّ ذلك لا يغيّر حقيقة تشابهنا |
İstediğin kadar pratik yap. Seni korumaz. | Open Subtitles | تمرّني كما يحلو لكِ لكنّ هذا لن ينقذك |
- Nasıl istersen. - Bende öyle düşünüyorum. | Open Subtitles | ـ كما يحلو لكِ ـ يجب أن أفكر بذلك ايضاً |
Nasıl istersen, Francis yeni olduğunu sansın da. | Open Subtitles | كما يحلو لكِ ، طالما أن (فرانسيس) سيعتقد أنه جديد |
- "Brooke'a zarar verme." - "Nasıl istersen." | Open Subtitles | "{\fnAdobe Arabic}"(لا تؤذي (بروك "{\fnAdobe Arabic}"كما يحلو لكِ |
İstediğin kadar hayatın adil olduğunu söyle. | Open Subtitles | يمكنك القول أنّ الحياة عادلة كما يحلو لكِ... |
İstediğin kadar devam et. | Open Subtitles | خذيها كما يحلو لكِ |
İstediğin kadar sert oynayabilirsin... | Open Subtitles | يمكنك أن تكونى عنيفة، كما يحلو لكِ... |
Benimle istediğin kadar alay et. | Open Subtitles | اسخري منّي كما يحلو لكِ |
İstediğin kadar kalabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع البقاء كما يحلو لكِ |
- Sen Nasıl istersen. | Open Subtitles | - كما يحلو لكِ. |
Nasıl istersen. | Open Subtitles | كما يحلو لكِ. |