O yüzden evet, iddia ettiği gibi masum olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لذا, نعم, أريده أن يكون بريئاً كما يدعي أنه كذلك |
Eğer bu adam iddia ettiği gibi masumsa Başkan olarak ilk hareketiniz bu adama işkence edilmesini tasdik etmeniz olacaktır. | Open Subtitles | لو أن هذا الرجل بريء كما يدعي فسيكون أول قرار لك كرئيس هو أن تعذبه |
"Fahişe, feministlerin iddia ettiği gibi erkeklerin kurbanı değil, fatihidir." | Open Subtitles | المومس ليست كما يدعي أنصار الحركة النسائية ضحية الرجال بل بالأحرى هي قاهرتهم |
O bir yabancı, iddiasına göre Hristiyan bir misyoner. | Open Subtitles | إنه غريب، مسيحي، تبشيري كما يدعي. |
Borç Meleği olarak da bilinen Calvin Diehl 1980'lerin başından beri 50'den fazla insanı öldürmüş ya da iddiasına göre "onurlu bir şekilde ölmelerine" yardım etmiş. | Open Subtitles | للقاتل المتسلسل (كالفين ديل) و الذي يعرف أيضاً ب "ملاك الدين" أو كما يدعي هو "ساعد ليموتوا بكرامة" |
Kocanız söylediği kişi değil. Üzgünüm. | Open Subtitles | زوجكِ ليس كما يدعي أنا آسفة |
Burası Forest Gölü'ndeki yazlığı Demokratik Komite'nin iddia ettiği gibi Michagan'da değil. | Open Subtitles | هذا هو منزلها الصيفي في فورست ليك وليس في ميشيغان كما يدعي المجتمع الديمقراطي |
Gülünç bir şekilde iddia ettiği gibi haftada bir gün Harvard'a gitmedi. | Open Subtitles | هو لم يلتحق بهارفارد ليوم في الاسبوع كما يدعي |
Ya kız masumsa, Clouseau'nun iddia ettiği gibi? | Open Subtitles | ماذا إذا كانت بريئه كما يدعي كلوزو ؟ |
Yeniden doğduğunu söyleyen Lex Luthor'un, aslında iddia ettiği gibi değişmediğinin kanıtı. | Open Subtitles | البرهان أن (ليكس لوثور) المولود ثانية لم يتغير كما يدعي |
Evet, özellikle de Jack iddia ettiği gibi, ...kaçıyorken. | Open Subtitles | نعم خصوصا اذا كان (جاك) في حالة هرب كما يدعي |
Şu Inoue herkesin iddia ettiği gibi şeytan dahi olsa Ferreira ona karşı durur. | Open Subtitles | حتى لو كان (إينوي) شريرا كما يدعي الكل، لكان (فيريرا) واجهه. |
Kocanız söylediği kişi değil. Üzgünüm. | Open Subtitles | زوجكِ ليس كما يدعي أنا آسفة |
söylediği kişi değilmiş. | Open Subtitles | هو ليس كما يدعي. |