Bunu Bir avukat olarak değil, bir baba olarak istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أطلب هذا كمحامى ، أنا أطلب هذا كوالدك |
Bir avukat olarak, bildiğime göre birinin suçlu olduğunu kanıt olmadan kanıtlayamazsın. | Open Subtitles | كمحامى لمحامٍ آخر مره تفخصتُ الأمر , يمكنك إثبات قضية بدون أدلة. |
Ve şansınızı deneyebilirsiniz ama Bir avukat olarak söz veriyorum suçlu olduğunuzu ispatladığımız zaman bu büro size merhamet göstermeyecek. | Open Subtitles | و تأخدى فرصك , لكن كمحامى لمحامٍ لديك كلمتى: عندما نُبرهِن إنكِ مُذنِبه, |
Çünkü bir iş için, avukat olarak İsviçre'ye gittiğini söylemişti; ama şimdi silah satıcısı olarak Orta Amerika'da. | Open Subtitles | لأنه قال أنه ذاهب إلى سويسرا فى رحلة عمل كمحامى والآن هو فى أمريكا الوسطى كتاجر سلاح |
Edgar'ın avukatı olarak atanır atanmaz Ted'i gözetlemek için bu işe girdin. | Open Subtitles | انتى رشحتى نفسك لتُبقى عينيك على تيد حتى يتم تعينة كمحامى لأدجار |
Oglethorpe ailesinin avukatı olarak Oscar Winterhaven Oglethorpe'un vasiyetini açıklama görevi bana verildi. | Open Subtitles | كمحامى لعائلة اوجليثورب لقد عهدت مع آخر وصية لاوسكار مينترهافين اوجليثورب |
Bayan Paradine benim müvekkilim. Onu Bir avukat kadar tanıyorum. Bu da yeterli. | Open Subtitles | السيدة بارادين موكلتى, وانا اعرفها كمحامى عنها, وهذا كافٍ لى . |
Bir avukat olarak bu olay hakkındaki düşüncelerin nedir? | Open Subtitles | كمحامى ما الذى تعتقده بخصوص كل هذا ؟ |
avukat olarak Danny Snyder'ı tutmuşlar. Geçici olarak. | Open Subtitles | سمعت أنهم أستأجروا "دانى سنايدر" كمحامى هل هذا صحيح؟ |
avukat olarak gelirseniz, parfüm fabrikasındaki osuruk gibi karşılanırsınız. | Open Subtitles | واذا اتيت كمحامى فسيرحب بك كالفسية فى محل العطور (سورى للتشبيه ملهاش معنى غير كده هههه) |