Polisin onu muhbir olarak kullanmasının bir hata olduğunu ama güvenilebilir olduğunu savunabilirim. | Open Subtitles | سأجادل بأن: إعتماد الشرطة عليه كمخبر كان خطأً لكنه صادق |
Suçunu kabul edecek ve alacağın cezayı gizli muhbir olarak çekeceksin. | Open Subtitles | تقوم بطلب التماس و ستقضي وقتك بالعمل كمخبر سري |
Veya savcı taraf değiştirmesi şartıyla suçlamaları düşürdü. - muhbir olarak kullanmayı planlamıştır. - Eğer Azizler öğrenirse... | Open Subtitles | أو قام المدّعي العام بعقد صفقة لإسقاط التهم وخطط لإستخدامه كمخبر |
Sonra muhbir ayağına bırakmışlar. | Open Subtitles | على تعيينه كمخبر لهم |
Bir kaynağımız var ve bize senin bir Sovyet muhbiri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أن لدينا مصدر داخلي, و قد أشار إليك كمخبر سوفييتي, |
Aslında Ruslar tarafından köstebek olarak görevlendirilmiş biri. | Open Subtitles | الحقيقة أنه مُجنَّد كمخبر ... من قبل الروس إنه عميل |
En son işbirlikçisi ve FBI muhbiri olarak... | Open Subtitles | كأحد آخر الحلفاء و كمخبر لمكتب الفدرالي الأخير |
Dedim ki, ya hapsi boylarsın ya da benim için muhbir olarak çalışırsın. | Open Subtitles | قلت له : يمكنك الذهاب للسجن أو تعمل معي كمخبر |
Onu muhbir olarak çalıştırmayı sürdürüyor. | Open Subtitles | هو يُواصلُ تَشْغيلها بشكل واضح كمخبر |
Seni daha fazla muhbir olarak kullanamam. | Open Subtitles | هل استطيع استعمالك كمخبر بعد الان |
Yalan! Onu muhbir olarak yazdırmadım çünkü daha ihbarda bulunmadı. | Open Subtitles | هو كاذب وانا لم اسجلها كمخبر |
Rubin, gönüllü bir muhbir olarak katıldığını söylerken avukatı da sesini kaydetti. | Open Subtitles | محامي (روبن) سجلّ كلامه وهو يقول أنّه يتصرّف بتطوّع كمخبر لنا |
Ama bir muhbir olarak, tahnitçi olarak değil. | Open Subtitles | كمخبر, وليس كمحنط |
Nathan Barlow doğru söylüyormuş. Bannermen onu muhbir olarak kullanıyormuş. | Open Subtitles | كان (نايثن بارلو) يقول الحقيقة، كان (بانرمان) يستخدمه كمخبر. |
Tabi Bubbles'ın yıllardır muhbir olarak çalıştığını varsaymazsan. | Open Subtitles | لكن (بابلز) مُسجّل كمخبر منذ سنوات |
Seni gizli bir muhbir olarak Şişko Tony'nin çetesine yerleştireceğiz. | Open Subtitles | سندخلك كمخبر سري وسط عصابة (فات توني) |
Sonra muhbir ayağına bırakmışlar. | Open Subtitles | على تعيينه كمخبر لهم |
Saad Mahsud'un FBI muhbiri olduğunu açıklamış. | Open Subtitles | كشف (سعد محسود) كمخبر للمباحث الفدرالية |
Ama köstebek olarak yaftalanınca bir de üstüne IMF krizi çıkınca bir süre kendine iş bulamamış. | Open Subtitles | لكن منذ انه كان صعبا الحصول على عمل جديد بسبب ان عُرف كمخبر الماليه IMF بالاضافه الى كارثه لقد اصبح بلا عمل لبعض الوقت |
Birleşik Devletlerin maaşlı muhbiri olarak çalıştığınız yıllar boyunca... | Open Subtitles | خلال تلك الأعوام وأنت تعمل كمخبر يتقاضى أجراً لصالح الحكومة الأمريكية |