Fakat bunun için konuşmanızda, arama ve kurtarma amaçlı yan proje olarak bahsettiniz. Ve onun burnunda bir kamera var. | TED | ولكن بالنسبة لهذا، لقد ذكرت في حديثك كمشروع ثانوي، البحث والإنقاذ، ولدى الروبوت كاميرا على مستوى أنفه. |
Daha yeni Gordon ve Betty Moore Vakfı'ndan bu yıl içerisinde 130 yeni genom çözmek için ödenek aldık, ve bunu çevresel organizmlara bir yan proje olarak yapacağız. | TED | لقد حصلنا للتو على منحة من مؤسسة غوردون وبيتي موري لعمل تسلسلات ل 130 جينوم هذه السنة، كمشروع جانبي للكائنات البيئية. |
Bunun yaşadığım yer olan Manhattan'ın Doğu kısmındaki Earth Matters adlı bir kafede canlı olarak labtopumla çektim Bu Rubin Himalayan Sanatı Müzesi ile beraber karşılaştırmalı kozmoloji üzerine bir sergi için ortak bir proje olarak yapıldı. | TED | لقد التقطت هذا حيا عبر حاسبي المحمول في مقهى اسمه شؤون الأرض على الجانب الأسفل من شرق مانهاتن، حيث أسكن. ولقد تم القيام به كمشروع تعاوني مع متحف روبين لفن الهيمالايا لمعرض عن علم الكونيات المقارن. |
Oh tabii, saldan çoçuk çalma projesi gibi mi? | Open Subtitles | مؤكّد، كمشروع "اخطف الولد من القارب"؟ |
Hayır... Bu kişisel araştırma projesi gibi bir şey. | Open Subtitles | لا هو كمشروع بحث شخصي |
Sekizinci sınıf bilim fuarı projesi olarak başlayan şey artık benim fotokatalitik bileşiklerden oluşan kendi su arıtma sistemim oldu. | TED | ما بدأته كمشروع لمعرض العلوم في الصف الثامن هو الآن مركب التحفيز الضوئي لتنقية المياه. |
70'lerde askeri bir proje olarak başladı, 1980'lerde akademik bir ağa dönüştü, 90'larda ticari şirketler tarafından ele geçirildi, 2000'lerde ise sosyal medya aracılığıyla hepimiz tarafından işgal edildi fakat bence bir daha değişecek. | TED | لقد بدأ في السبعينيات كمشروع عسكري، وتحول في الثمانينيات إلى شبكة أكاديمية، ثم أدارته شركات تجارية في التسعينيات، وبعد ذلك غزوناه جميعًا عبر وسائط التواصل الاجتاعي في أوائل هذه الألفية ولكني أعتقد أنه سيتغير مجددًا. |
Uluslararası bir proje olarak tasarlandı. | Open Subtitles | هو عين كمشروع دولي |
Seni bir yan proje olarak tasarlamaya başladım. | Open Subtitles | بدأت بناء لك كمشروع الجانب. |
Beni bir proje olarak almanın sebebi Happy'nin seni kızağa çekmesinden dolayı boş vaktinin kalması değildi. | Open Subtitles | توليت أمري كمشروع محبب لك ليس لأنك كنت تملك وقت فراع منذ أن تركتك (هابي). |
Bir yan projenin doğru olduğunu anlamak odaklanmanın çok önemli olduğu başlangıç evresinde çok zordur, aslında önceki firmamda da Blogger'ı bir yan proje olarak başlatmıştım, bunun sadece ek olarak yapacağımız bir şey olduğunu düşünmüştüm, ama bu sadece firmayı değil hayatımın sonraki 5-6 yılını da ele geçiren bir şey haline geldi. | TED | من الصعب الآن تبرير إقامة مشروع جانبي بخلاف مشروعي الأساسي، في الوقت الذي من المهم التركيز فيه، لكنني بدأت من قبل Blogger كمشروع جانبي في شركتي السابقة، متخيلا انه مجرد شيئ صغير أقوم بعمله بجانب عملي، وانتهى الأمر بسيطرته ليس فقط على شركتي السابقة، ولكن على حياتي لمدى خمس أو ست سنوات. |
Seva projesi olarak başlaya Aravind şimdi dünyanın en büyük ve iyi hastanesidir. | TED | أرافيند، التي بدأت كمشروع لسيفا، الآن أكبر مستشفى عيون في العالم. |
O sıralar Odeo'da aynı zamanda SMS'ler ile uğraşıyorduk, sonra bu ikisini bir araya getirdik, 2006'nın başlarında Twitter'ı Odeo'nun yan bir projesi olarak başlattık. | TED | في ذلك الوقت كنا نلهو مع الرسائل القصيرة في أوديو، فكأننا أدخلنا المشروعين مع بعضهما الآخر، وفي بداية 2006 أطلقنا تويتر كمشروع جانبي لأوديو. |
Iste bu baglamda Aravind ortaya cikti Yaklasik 30 yil once Dr. V'nin bir emeklilik projesi olarak | TED | لذلك هذا هو السياق الذي جاء "أرافيند" فيه حيز الوجود نحو 30 عاما إلى الوراء كمشروع ما بعد التقاعد من الدكتور فى. |