Sonsuz birlikleri insanları aynı güçlü bir çelik dalgası gibi dağıttı. | Open Subtitles | جحافلهم الأبدية كُسرت على أيديّ الشعب كموجة فولاذ كبيرة |
Parıldıyordu, sanki sıcak dalgası gibi. | Open Subtitles | على شكل ومضة، كموجة حرّ، أتعرف؟ |
Baloncuğun içindeki sıcaklık 4.000 dereceyi aşıyor, ve de patladığında, aşırı sıcak bir şok dalgası gibi olan bu muazzam enerji açığa çıkıyor, bu enerji avını sersemletiyor hatta öldürüyor. | Open Subtitles | تصل درجة الحرارة داخل الفقاعة حتّى 4000 درجة، وحالما تتفجر، تُطلق طاقة هائلة كموجة صدمية فائقة السخونة، تُسبب الذعر أو لعلها تقتل فريسته. |
Ve bu baskıyla; bir dalga gibi yükselen ve doyurulmak için kendini belli eden, sataşan, kışkırtan bu büyüyen ihtiyaç ile savaşırsın. | Open Subtitles | وتقاوم الضغط، الحاجة المتنامية تعلو كموجة تخدّر وتغيظ وتحضّ على أن تُطعَم |
Atomlar onlara bakmıyorken, yayılan bir dalga gibi davranırlar. | Open Subtitles | عندما لا تنظر إلى الذرة فإنها تتصرف كموجة متحركة |
Işığın her zaman dalga gibi davranmadığını göstermişti ama bunu açıklayamıyordu. | Open Subtitles | بخصوص التأثير الكهروضوئي.. لقد شرح أن الضوء لا يتضرف دائما كموجة لكنه لم يستطع تفسيره |
# Tanrım, ben delirdim # # Duygular bir deprem dalgası gibi beni sarstı. # | Open Subtitles | يا إلهي لقد سحرتُ وبعدها * * الشعور أتى كموجة مدّ وجزر |
Bir metcezir dalgası gibi çöktü üstüme! | Open Subtitles | ! و كموجة المد و الجزر غسلني |
Ve virüs Sierra Leone'de tek bir vaka ile sınırlı kalmadı, bölgede bir dalga gibi yayıldı. | TED | وأتي إلى سيراليون ليس كحالة فردية , ولكن كموجة كبيرة . |
Kahkahalar Lisa'ya bir dalga gibi çarptı ve onu uyuşturarak sarmaladılar. | Open Subtitles | الضحكات غزتها كموجة مُغلفة بحبٍ مُسكر |
Heyecanın bir dalga gibi yaklaştığını hissediyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أحس بالنشوة تقترب، كموجة |
Göz yüzeyiniz sudaki bir dalga gibi... | Open Subtitles | سطح العين كموجة ماء متجمد |
¤'...denizde gürleyen bir dalga gibi.¤' | Open Subtitles | *كموجة بحر هائجة* |