Yaratıcı düşüncenin başkan yardımcısı sıfatıyla atandığın ilk görev olarak düşün bunu. | Open Subtitles | فكر بها على ان هذا واجبك الاول كنائب للرئيس عن الفكر الابداعي |
Bu onun başkan yardımcısı olarak | TED | و كانت تلك أولى زياراته لدولة إفريقية كنائب للرئيس. |
başkan yardımcısı olarak, yüzlerce dosyanın ödemesini yönetme hakkına sahipti. | Open Subtitles | كنائب للرئيس كان لديه الصلاحية على مئات من الملفات |
Başkanlık pozisyonunu koruduğunuz vakit başkan yardımcısı olarak işe başlayacağım. | Open Subtitles | اذا استطعت حماية منصبك كرئيس .. فى ذلك الوقت سأتى للعمل كنائب للرئيس |
Güven ya da güvenme, ama başkan yardımcısı olmak üzereyim. | Open Subtitles | وثقتِ بي أم لم تثقِ ولكن أنا على وشك إعتمادي كنائب للرئيس |
22 yaşındayken başkan yardımcısı olarak işe başladın ve keklerin ağzına sıçtın. | Open Subtitles | أتيت كنائب للرئيس في سن الـ22 ولقد دمرت الكعك |
başkan yardımcısı adaylığını ve başkanın eşi görevini nasıl yaptığınızı anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف تقومين بهذا بترشحك كنائب للرئيس و كونك السيدة الأولى |
O zaman başkan yardımcısı, şimdi de başkan olarak halka hizmet vermekten. | Open Subtitles | ثم كنائب للرئيس والآن كرئيس يحاول القيام بعمل الشعب |
başkan yardımcısı olarak benim dönemimde eyalet finallerine üç matematikçi gönderdik tüm onuncu sınıf öğrencilerinin fasulyeleri çimlendi. | Open Subtitles | خلال ولايتي كنائب للرئيس لقد ارسلنا ثلاثا من مدرسي الرياضيات الى أقاصي الولاية وكل الفاصولياء البيضاء للصف الرابع تمت تنميتها |
Michael, başkan yardımcısı olarak kendi konumunu ayarlıyordu ki bu da başkanın yani abisi Gob'un işi yapıyor demekti. | Open Subtitles | كان (مايكل) يعدّل مركزه الجديد كنائب للرئيس مما يعني, أن يقوم بعمل الرئيس أخيه (غوب) |
Zarek'i başkan yardımcısı olarak tuttuğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك قد أحتفظت بـ(زاريك) كنائب للرئيس |