Bunun bir sonucu olarak İran'daki en baskıcı yasaklardan bazıları kaldırıldı. | TED | وتم رفع بعض من أكثر القيود قمعًا في إيران كنتيجة لذلك. |
Yüzlerce yıllık çiftçiliğin sonucu olarak suyla aşınmış binlerce oluk ortaya çıkmış. | Open Subtitles | كنتيجة لقرون من زراعة، الارض المفتوحة أصبحت ملوثه بآلاف مجاري الماء البالية. |
sonuç olarak, kum tepelerinin büyük çoğunluğu kritik değerin civarında bir eğim açısına sahiptir, çökmeye yakındır. | TED | كنتيجة لذلك, الغالبية العظمى من الكثبان الرملية لها ميلان قريب من القيمة الحرجة, قريبة من الانهيار. |
sonuç olarak iki tarafın dilini de öğrenirsin. | TED | كنتيجة لذلك، تتعلم التحدث بكلتا اللغتين. |
Yasaların ani etkisini ya da okul meclisinde birilerinin nefret dolu konuşmalarını gözlemleyebilirsiniz ve Sonuçta ne olduğunu siz tahmin edin. | TED | يمكنك أن ترى التأثير المباشر للتشريعات أو لخطاب حقد ألقاه أحدهم على مجمع المدرسة و انظر ماذا سيحدث كنتيجة لذلك. |
Ama dönüşüm nedeniyle az daha ölüyordun. | Open Subtitles | و لكن كنتيجة للتحويل, شارفت على الموت تقريبا |
Sonra hacklendim, bunun bir sonucu olarak hastalarimdan biri olduruldu. | Open Subtitles | تم اختراق حاسوبي و كنتيجة لذلك احد مرضاي تم قتله |
İhtiyarların iyi olduğu ikinci konu paradoksal bir şekilde dünyanın değişen durumu ve teknolojinin sonucu olarak değer kaybı yaşamalarıyla ilintili. | TED | القيمة الثانية للمسنين هى على النقيض تتعلق بفقدانهم لقيمتهم كنتيجة لتغير العالم والأحوال والتقنية. |
Yani şimdilik, gördüğünüz, duyduğunuz ve ekranda okuduğunuz her şey size milyarlarca kez yapılan bir "doğru" yada "yanlış" seçiminin sonucu olarak ulaşıyor. | TED | لذا حتى الآن، كل ما ترى، تسمع، وتقرأ من خلال شاشتك يأتي كنتيجة لخيار بسيط وهو "صائب" أو "خاطئ" ، تتكرر مليارات المرات. |
Umarım bunun sonucu olarak ve zamanla, umarım bununla, bu benim sizin için dilediğim şey daha bilge bir geleceğiniz olur. | TED | و امل كنتيجة لذلك و على مر الزمن امل هذا و هو ما أتمناه لكم، ستمتلكون مستقبلا أكثر حكمة. |
O, hidrolik kırılma ve kaya gazı icatlarının sonucu olarak, sahip olduğumuz doğal gazı kullanabilir. | TED | إنها تستطيع العمل على الغاز الطبيعي كنتيجة للاختراعات في مجال التكسير الهيدروليكي للغاز الصخري، الذي نملكه نحن هنا. |
Ve sürekli bunları yıkıp tekrar başlarken, öğrenme oyunun bir ek sonucu olarak ortaya çıkıyor. | TED | ومع إستمرارهم بهدمها والبدء من جديد، يحصل التعلم كنتيجة ثانوية للّعب. |
sonuç olarak sosyal hareketliliğin yarattığı külfet bireye kalmıştır. | TED | كنتيجة لذلك فإن عبء الضمان الاجتماعي انتقل للفرد. |
sonuç olarak, gözleri ekstra parlak ve ekstra maviydi. | TED | عيناها كانتا مزرقتان بلمعان أكثر , كنتيجة لرفضي |
Sadece ilgimi çektiği için söylüyorum, sonuç olarak herhangi biriniz bir fark hissetti mi? | TED | مجرد إستفسار، هل لاحظ أي منكم شيئاً مختلفاً كنتيجة لكل هذا؟ |
Her birimize enjekte edildikten sonra, sonuç olarak hepimiz eşsiz yetenekler kazandık. | Open Subtitles | ,بعد أن تم حقننا كلنا تلقينا هبات وميزات فريدة كنتيجة لذلك |
Ve siz sonuç olarak Utah'a bir nükleer bomba bırakmamı istiyorsunuz? | Open Subtitles | والآن، كنتيجة لذلك أنت تريدني أن ألقي قنبلة نووية على "يوتا"؟ |
Sonuçta, Hindistan hakkında gözlerinde ışıltılı yıldızlarla ayrılır. | TED | وتعود للمنزل ولديها صورة حالمة عن الهند، كنتيجة. |
Onun yaptıkları nedeniyle bu delikanlıyla ilgili yargılarına güvenmekte zorlanıyorsun. | Open Subtitles | و الآن، كنتيجة لأعماله، أنت تواجه صعوبة في الوثوق بحكمك في ما يخص هذا الشاب. |
bunun sonucunda, eğer çok çok zekiyseniz, ve de çok çok şanslıysanız, çok çok kısa bir sürede çok ama çok zengin olabilirsiniz. | TED | كنتيجة لذلك، إذا كنت ذكي جدًا جدًا ومحظوظ، جدًا جدًا، يمكنك أن تكون غني جدًا جدًا بسرعة شديدة جدًا. |