Kenarda vücudumu para için satıyordum, bir anda onunla karşılaştık. | Open Subtitles | لقد كنت أبيع جسدى مقابل المال فى الشارع ، و صادف مرورها |
Böyle para kazandığım son seferde izci kurabiyesi satıyordum. | Open Subtitles | آخر مرة كسبت مبلغا ضئيلا كهذا كنت أبيع بسكويت مع فتيات الكشافة |
Ben seninle tanıştığımda barda ayakkabı satıyordum. | Open Subtitles | عندما تقابلنا كنت أبيع الأحذيه في حانه ايرلنديه |
İşportacılık gibi şeyler yaptım, inşaat işçilerine mantı sattım. | TED | فقمت ببعض الأمور، مثل بائعة متجولة كنت أبيع معجنات لعمال البناء. |
35 yıl boyunca yağmurluk sattım ben. | Open Subtitles | لا تحدّثني عن العمل، كنت أبيع المعاطف المطرية لـ35 سنة |
Onu biliyorum çünkü önceden, kocasına kereste satardım zavallı adam... yakın bir zamanda bir trafik kazasında öldü. | Open Subtitles | أعرفها لأنني كنت أبيع الخشب لزوجها المسكين.. منذ فترة قريبة مات بحادث سيارة |
1973'te halı yıkama makineleri satıyordum. | Open Subtitles | كنت أبيع المكانس الكهربية 1973. |
Kendimi erkek kıyafetleri giyerek erkeklere satıyordum. | Open Subtitles | كنت أبيع نفسي للرجال مرتدية رداء صبي |
İnsanlara yılan yağı satıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أبيع زيوت الثعبان إلى الناس |
Southfork'u satıyordum çünkü onu elde tutmak için burada olacağımı düşünmüyordum. | Open Subtitles | "لقد كنت أبيع "ثوثفورك لظني أنني لن أكون موجوداً لحمايتها |
Bir aile kurup Malibu'da yaşarken sen ben hayatta kalmak için bedenimi satıyordum. | Open Subtitles | وبينما كنت تكوِّن عائلتك وتعيش في "ماليبو"، كنت أبيع جسدي |
Bir saat önce sirkte küspe falan satıyordum. | Open Subtitles | فمنذ ساعة كنت أبيع كعك الزيت على الطريق |
Park yerinde Kesinlikle Hayır, CD'mi satıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أبيع ألبومي في موقف السيارات "للجحيم للا" |
Yanımdaki müşteriye ot satıyordum. | Open Subtitles | الزبون الذي كنت معه كنت أبيع له الحشيش |
Anne, Mayville'de çikolata satıyordum evlere ve tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | -لقد كنت أبيع الشيكولاتة عند الجيران |
Mayville'de çikolata satıyordum ve, çok enteresan birşey oldu. | Open Subtitles | -لقد كنت أبيع الشيكولاتة عند الجيران |
Bilirsin... Bu baskılardan birçoğunu son zamanlarda sattım. Bu delilik. | Open Subtitles | كنت أبيع الكثير من هذه الطبعات مؤخراً، هذا جنوني |
38 yıl boyunca yağmurluk sattım. | Open Subtitles | كنت أبيع المعاطف المطرية لـ38 سنة. |
Çiçek sattım. | Open Subtitles | كنت أبيع الورود |
İlaç satmadan önce ofis malzemeleri satardım. | Open Subtitles | قبل تسويق الأدوية كنت أبيع تجهيزات المكاتب |
Süt Fonu için öpücük satardım. | Open Subtitles | كنت أبيع القبلات من أجل صندوق التبرعات |