Bu sütü 6 haftadır fırının yanında saklıyordum. Enayi herif! | Open Subtitles | كنت أحتفظ بهذا الحليب جانب الفرن لمدة 6 أسابيع ، مغفل |
Başkası için saklıyordum. Benim bile değildi. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بها من أجل شخص آخر لم تكن تخصني |
Hükümet otunu özel bir durum için saklıyordum, ama hükümet otunu piyasada çok makul bir fiyata gidip alabilirsiniz. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بحشيش الدولة لمناسبة خاصة لكن حشيش الدولة سيباع بسعر جيد فى السوق |
Onu sakladım çünkü bugün bowling salonunda yediğim tavuktan sonra midem kalktı. | Open Subtitles | لقد كنت أحتفظ بها , لأحلي بها بعد وجبة الدجاج |
Olmazsa senin için sakladığım daireyi satıveririm. | Open Subtitles | في أسوأ الأحوال, سأبيع الشقّة كنت أحتفظ بها من أجلك |
- Bunları dört yıldır saklıyorum. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بها لأربعة سنوات وتكاد تنمو أغصان منها |
Bunu doğumgünün için saklamıştım, ama görünen o ki seni bir daha göremeyeceğim... | Open Subtitles | لقد كنت أحتفظ بهذا لعيد ميلادك لكن بما أنني على الأرجح لن أراك |
Denize açıldığımızdan beri saklıyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة ، كنت أحتفظ بها لحين رؤيتنا للبحر |
Ama asıl güzel kısmı daha büyük bir para için saklıyordum. | Open Subtitles | لكني كنت أحتفظ بالأشياء العظمى ليوم انتقامٍ أكبر |
Özel birisine vermek üzere dana pirzolası saklıyordum. | Open Subtitles | لدي شريحة لحم هناك كنت أحتفظ بها من أجل شخص خاص |
Başım belaya girer diye bunu kendime saklıyordum ama artık çok sorumlu olduğum için ihtiyacım kalmadı. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بها لنفسي لو وقعت في مشكلة لكن أنا شخص مسؤول بجنون الآن لذلك لن أحتاجها أبدا |
Aynen, bir oyuncağın içinde kendime saklıyordum. | Open Subtitles | - فى النوع ، لكن بألعوبة كنت أحتفظ بها لنفسى |
Biliyorsun bunu elması bulduğum ana saklıyordum. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بهذه لحين أجد الماسة |
Bu arada ahbap, o uyuşturucuları bir arkadaş için saklıyordum. | Open Subtitles | ... بالمناسبة كنت أحتفظ بتلك المخدرات لصديق |
Bölüşene kadar saklıyordum. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بهذا فقط حتى نستطيع قسمته |
- Kendimi evleneceğim adama saklıyordum. - İyi haberlerim var: | Open Subtitles | كنت أحتفظ بعذريتي للزواج - إليكِ أخبار عظيمة. |
Doğru kişi için saklıyordum, | Open Subtitles | كنت أحتفظ به لأجل الشاب المثالي، |
Çok özel bir zamana saklıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أحتفظ به لمناسبة خاصة جداً |
Bunu özel durumlar için sakladım. | Open Subtitles | لقد كنت أحتفظ بهذه لأجل مناسبة متميزة. |
Sanırım bayrama sakladığım açık elbisemi giyeceğim. | Open Subtitles | أعتقد أني سوف ألبس ذلك الفستان الفاجر الذي كنت أحتفظ به لعيد الفصح |
Çok özel etkileri var, bu nedenle önemli bir şey için saklıyorum. | Open Subtitles | لديها مميزات خاصة, لذا كنت أحتفظ بها لشيء مهم |
Çocukken, Times dergisinin o kapağını saklamıştım. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً، كنت أحتفظ بغلاف مجلة "تايم". |