Benim için küçük bir ev temizliği yapabilirsin diye umuyordum. | Open Subtitles | كنت أمل أن تقوم من أجلي ببعض أعمال المنزل. |
Seni terk etmemem için tek bir iyi neden bulabilir diye umuyordum. | Open Subtitles | كنت أمل أن يعطيني سببا جيدا كي لا أهجرك |
YouTube'ta milyonlarca tıklama almama yardım edersin diye umuyordum! | Open Subtitles | أجل، كنت أمل أن تُساعدني بالحصول على مشهد يحظى بمليون مشاهدة عبر اليوتيوب! |
Bana biraz oğlumu anlatırsın diye düşünmüştüm. Açıkçası, size ne diyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لذا كنت أمل أن تخبرينى قليلا عن أبنى صراحة , لا أعلم ما يمكننى أخبارك عنه |
Deneyimlerimi kullanıp iş dünyasında değerlendirebilirim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | في الواقع, كنت أمل أن أستخدم خبرتي و أستغلها في عالم الأعمال. |
Buraya uzlaşmaya geldiğimizi ümit ediyordum. | Open Subtitles | كنت أمل أن نأتى الى هنا و نفكر بحل منطقى معا |
Hafta sonu görüşürüz diye umuyordum. | Open Subtitles | كنت أمل أن أراك هذه العطلة |
Bana sen okursun diye düşünmüştüm, baba. | Open Subtitles | -حسنًا، كنت أمل أن تقرأه ليّ أنت يا أبي |
Paris'ten yeni döndüm. Sana rastlarım diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | عُدت من (باريس) للتو كنت أمل أن ألتقي بك |
Buraya uzlaşmaya geldiğimizi ümit ediyordum. | Open Subtitles | كنت أمل أن نأتي الى هنا و نفكر بحل منطقي معا |
Buraya uzlaşmaya geldiğimizi ümit ediyordum. | Open Subtitles | كنت أمل أن نأتى الى هنا و نفكر بحل منطقى معا |