Sana bahsettiğim şu küçük kıza bakıyordum. | Open Subtitles | كنت أنظر إلى الفتاة الصغيرة التى حدثتك عنها من قبل |
Herkesi gördüğümden emin olmak için gruba dikkatlice bakıyordum. | Open Subtitles | كنت أنظر إلى المجموعة لأتأكد من ظهور الجميع فى الصورة |
Fark ettim de. Duvardaki resimlere bakıyordum. | Open Subtitles | لقد خطرت ببالي للتو, كنت أنظر إلى هذه الصور على الجدار |
Sanki dünyanın tüm güzelliği bir kadında vücut bulmuştu ve ona bakıyordum. | Open Subtitles | و كان طعم التفاحة جديدا في فمي و كنت أنظر إلى كل ذاك الجمال في العالم مجسدا في شكل أنثى |
Aşağıdaki büyük, karanlık okyanusa bakıyordum, | Open Subtitles | لذلك كنت أسير بغفتراض المكان الذي يفترض أن أكون فيه كنت أنظر إلى محيط ضخم و مظلم |
Kafenin tuvaletindeki aynada kendime bakıyordum yüzümdeki çiller beni rahatsız etti. | Open Subtitles | كنت أنظر إلى نفسي في مرآة حمام المقهى، حتى بدأت ملامحي تزعجني. |
Val bana baktı, ben ise Carson'a bakıyordum. | Open Subtitles | إستدار فال نحوي لكني كنت أنظر إلى كارسون |
Gözlerine bakıyordum ve yumuşak bakışlıydı. | Open Subtitles | كنت أنظر إلى عينيه، وكانتا تبدوان حنونتان |
Beş saatten beri sabıkalıların resimlerine bakıyordum. | Open Subtitles | كنت أنظر إلى كتب بها صور للأوجه طوال الخمسة ساعات الأخيرة |
Ama geçen hafta, onun ağzına bakıyordum... ve dilimi ağzına sokmaya karar verdim. | Open Subtitles | لكن في الأسبوع الماضي كنت أنظر إلى فمها وقررت وضع لساني فيه |
- Ne var? Bilmiyorum da lensten olamaz, çünkü Oriyon'a bakıyordum. | Open Subtitles | لا أعلم، لا يمكن أن تكون العدسة لأنني كنت أنظر إلى الجوزاء |
Hayır, ben nefret etmiyorum Aslında senin davana bakıyordum da | Open Subtitles | كلا، أنا لا أكرهك، في الواقع كنت أنظر إلى قضيتك آمل أن تساعدني في فهم شيء |
O zaman kimse tahmin etmiyorsa söylüyorum polis arabasının alüminyum jantlarına bakıyordum. | Open Subtitles | ..حسناً, إن لم يخمّن أحد لقد كنت أنظر إلى حافات الألمونيوم على سيارة الشرطة |
Şey, bugün okuldaki tüm çocuklara bakıyordum da lise sonsuza dek sürecek arkadaşlıkları kuracağın bir yer. | Open Subtitles | حسناً ،لقد كنت أنظر إلى كل الأولاد في المدرسة اليوم والمدرسة الثانوية حيث من المفترض أن تكون صداقات تدوم إلى الأبد. |
Dün akşam dediklerini düşündüm de o arkadaşlık sitesine geri girdim ve bir kızın profiline bakıyordum. | Open Subtitles | فَكرت فيما قُلتِ ليلة أمس و عدت إلى موقع المواعدة و كنت أنظر إلى الملف الشخصي لهذه الفتاة |
Ben sadece kitaba bakıyordum, o gelip sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | كنت أنظر إلى الكتاب وهو بدأ يطرح عليّ الأسئلة |
Çektiğim fotoğraflara bakıyordum. Birinde ısırık izi vardı. | Open Subtitles | كنت أنظر إلى الصور التي إلتقطها ولاحظت أن واحدة كانت فيها علامة عض |
diye sordum. Şöyle dedi, ''Suriye'deki yaşamın neye benzediğine dair resimlere bakıyordum, sonra düşündüm ki ben de gidip İslami Disney World'de yaşamalıyım.'' | TED | وقالت: "كنت أنظر إلى الصور لما تبدو عليه الحياة في سوريا، واعتقدتُ أنني سأذهب وأعيشُ عالم ديزني الإسلامي". |
İnsanlara bakıyordum, böyle bir yerde yaşamak eğlenceli olmalı. | Open Subtitles | كنت أنظر إلى كل هؤلاء الأشخاص لابد أنه من الممتع العيش فى مكان مثل هذا لديه لحظاته . |
Dünyaya baş aşağı bakıyordum. | Open Subtitles | و كنت أنظر إلى العالم رأساً على عقِب |