Bu çıkma işine balıklama dalabileceğimi sanmıştım... ama bu bana çok tuhaf geliyor. | Open Subtitles | لقد كنت اظن انه يمكننى البدء بالمواعدة مباشرا ولكننى مازلت غير جاهزة بعد |
Bunca zaman sadece dostun Hawk için yapıyorsun sanmıştım! | Open Subtitles | كل هذا الوقت كنت اظن ان الامر بسبب صديقك هاوك |
Para varsa tamamdır diye düşünüyordum. | TED | كنت اظن ان المال يكفي لكي يجلب المال فحسب .. |
Bak Dan, bu sabah senden özür dilemek için seninle konuşmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | اسمع يا دان, فى البداية كنت اظن اننى يمكن ان اتحدث اليك واقدم الأعذار |
Direksiyonda biraz gevşersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد كنت اظن ان هذا سيهدئك بينما انت تقود سيارتك |
- Tanrım! - Çok yaptığını demek istedin sandım. | Open Subtitles | يا إلهي ، كنت اظن انكي تقولي انهم كانوا كثير |
Sana Spencer'dan bahsetmeliydim ama aramizdaki seyin hicbir zaman ciddi olamayacagini bildigini saniyordum. | Open Subtitles | ما الذى حدث؟ اعتقد انه كان يجب ان اخبرك عن سبنسر ولكننى كنت اظن ان علاقتنا اقوى |
Bütün yaptığımın aşık olmak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | انا كنت اظن ان كل ماكنت افعله هو الوقوع في الحب |
Ben biraz daha açık olacaksın sanmıştım. | Open Subtitles | انا كنت اظن انكى سوف ترتدين شئ اكثر اغرائا |
Seni de şu en azından 2 ay bekleyip sonra sex yapan kızlardan sanmıştım. | Open Subtitles | كنت اظن انك من هذا النوع من الفتيات التى تنتظر شهرين قبل ان تمارس الجنس مع صديقها |
Doğrudan yüzünüze söyleyebileceğimi sanmıştım. | Open Subtitles | انا حقا كنت اظن انه بإمكاني قول ذلك بطريقة هادئة |
Jan Egil'in de karıştığını sanmıştım. Ne yaptıklarını bilir diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت اظن ان حان ايجل متورط . لابد ان عرف ما كانوا يقومون به |
Anlatmanın zor hatta imkânsız olabileceğini sanmıştım. | Open Subtitles | كنت اظن انه من الصعب اخبارك بهذا او حتى مستحيل |
Biliyorum bu kulağa çok kötü geliyor ama sağır bir bateristim var deyince aslında şaka yaptığını sanmıştım. | Open Subtitles | أعلم ان هذا سوف يبدوا مريعا، لكن بالحقيقة كنت اظن انك تمزح عندما قلت بانك تملك لاعب طبول اصم. |
Konuşma tarzlarından, İngiliz erkeklerin kadınlardan hoşlanmadığını düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت اظن ان الانجليز لا يحبون النساء طريقه كلامهم تعلن عن ذلك |
Ama belki benimle bir ara yemeğe çıkmak istersin diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت اظن انك تريدين تناول العشاء معي بوقت ما |
Her şeyin çok kötü gittiğini düşünüyordum ve şimdi ünlü bir aktörle, Marco Pulici ile Berlusconi hakkında bir film yapıyorum. | Open Subtitles | كنت اظن ان الامور سيئة و ها أنا أعمل فيلما عن برلوسكوني مع ممثلين مشاهير كماركو بولوتشي |
Ama sana çok daha önemli bir şey verdiğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | ولكنى كنت اظن انى اعطيك شيئاً اكثر اهمية |
Kendi zamanını geçirmek zorunda kalmaktan büyük rahatlık duyacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت اظن بأن لديك الكثير لقضاء اوقات فراغك |
Pisliğimi kontrol edebilirim sandım. | Open Subtitles | كنت اظن انه بإمكاني السيطره على نفسي |
Tanrim, iliskimizin yeni bir noktaya ilerledigini saniyordum. | Open Subtitles | كنت اظن ان العلاقة بينى و بين سارة تتطورت |
Hayır, ben de istediklerimin burada olduğunu sanıyordum ama değilmiş. | Open Subtitles | لا ، انا كنت اظن ان كل شيئ اريده كان هنا ، لكنه ليس هنا |
Çekici bir adamı liberal inandırıcılığımla etkilemeye çalıştığımda ve... onun da benimle aynı fikirde olduğu izlenimine kapıldığımda, evet. | Open Subtitles | و هذا ما تظنه؟ عندما احاول اثارة اعجاب رجل رائع , بحرية الرأي لديّ , و كنت اظن أنه يوافقني فأجل |