Bir şeyim yok, seni merak ettim, o kadar. | Open Subtitles | لا، كنت قلقة عليك فحسب هذا كل ما فى الأمر |
Araman gerekirdi. Çok merak ettim. Dar bir bütçemiz var. | Open Subtitles | كان عليك أن تتصل ، كنت قلقة جداً نحن نعيش على ميزانية صغيرة |
Sadece kötü bir anne olduğumu düşüneceğinden Endişelenmiştim. | Open Subtitles | كنت قلقة فقط من أن تظن أني سأكون أما سيئة |
Artık daha rahat uyuyacağım. İşin aslı senin için endişeleniyordum. | Open Subtitles | الحقيقة أني كنت قلقة بالفعل عليك، ولكن ليس بعد الأن |
Senin çılgın bir katil veya başka bir şey olmandan korkuyordum. | Open Subtitles | كنت قلقة أنك ستكون قاتلاً مجنوناً أو شيئاً من هذا القبيل |
Yazılmak konusunda çok Gergindim sonra uğurlu dolma kalemimi buldum ve "Bu iyiye işaret" dedim. | Open Subtitles | لقد كنت قلقة من الاشتراك و لكنني اعتقد بان الحظ قد حالفني و هذا الوقت المناسب |
Sizin için çok endişelendim. İyi misiniz? | Open Subtitles | لقد كنت قلقة عليكما بشدة هل انتما بخير ؟ |
Sıkıntılıyım. Lily için endişeleniyorum. | Open Subtitles | كان لدي هاجس كبير كنت قلقة بشأن ً ليلي ً |
- Çok teşekkürler. Dün gece hiç uyuyamadım. Bu aptal saçım için endişelendim. | Open Subtitles | لم أستطع النوم البارحة كنت قلقة بشأن شعري اللعين |
İlk kez bir yazı sınıfında öğretmenlik yaparken bayağı endişeliydim. | TED | عندما درست لأول مرة فصل الكتابة في الكلية، كنت قلقة. |
Annenlerin numarasını da bilmiyorum. Çok merak ettim. | Open Subtitles | أنا حتى لا أعرف رقم والديك أنا كنت قلقة حقا |
Seni merak ettim. | Open Subtitles | كنت قلقة أن تكوني قد إنزلقتي من على منحدر أو شيئاً من هذا القبيل |
Seni merak ettim. Yemekte pek dalgındın. | Open Subtitles | لقد كنت قلقة بشأنك أنت لم تكن على طبيعتك في الغداء |
Bu sabah Bayan Doyle'un ofisindeki patlamanızdan Endişelenmiştim. | Open Subtitles | كنت قلقة بعض الشيء حولك كان هناك انفجار فى مكتب السيدة دويل هذا الصباح |
İyi misin? Bütün o savaş ve katliamlardan sonra çok Endişelenmiştim. | Open Subtitles | هل أنت بخير ، كنت قلقة بشأن الاشتباكات وعمليات القتل |
Ben onu hüküm edecek kadar yeterli kanıt olmadığından endişeleniyordum. | Open Subtitles | كنت قلقة أننا لا زلنا لا نملك أدلة كافية للإدانة |
Derek'i öldüren kişi kızı da öldürmüş olabilir diye endişeleniyordum. | Open Subtitles | كنت قلقة من أن الذي قتلها ربما قتل الفتاة أيضاً |
Ölümden korkuyordum. Demek istediğim sadece 7 yaşındaydı. | Open Subtitles | لقد كنت قلقة حتى الموت أعني، انه فقط سبعة |
Geçen yıl kustuğum sınavda çok Gergindim. | Open Subtitles | العام الماضي كنت قلقة جداً من الامتحان لدرجة اني تقيئت |
Kolera salgınını duyunca senle bebek için çok endişelendim. | Open Subtitles | كنت قلقة عليك والطفلة، عندما سمعت عن الكوليرا |
Esasen son zamanlarda pek mamasına dokunmuyor. Biraz endişeleniyorum. | Open Subtitles | بالواقع، لم تعد تأكل مؤخراً، كنت قلقة بشأنها |
O kadar kötü bir şey mi? Senin için endişelendim diye korkunç bir insan mıyım? | Open Subtitles | و هل أنا شخص مريع لأننى كنت قلقة بشأنك ؟ |
Esasen, insan hakları davalarını temsilden kaçınmama rağmen, çünkü bunun beni profesyonel ve kişisel olarak nasıl etkileyeceği konusunda cidden endişeliydim, bu durumu daha fazla görmezden gelemeyeceğime ve adalete olan ihtiyacın önemli olduğuna karar verdim. | TED | و بينما تورعت في الحقيقة عن تمثيل حالات حقوق الإنسان لأنني كنت قلقة حقاً حول كيف ستلقي عليّ بظلالها على الصعيد المهني والشخصي قررت أن الحاجة للعدالة كانت كبيرة جداً حتى أنني لم أستطع مواصلة تجاهلها. |
Emin olmak istedim. Onun kocam olduğunu sanmandan korktum. | Open Subtitles | لقد أردت أن أتأكد ، لقد كنت قلقة أن تظنين أنه زوجى |
Onu kaldırmaya çalıştım ama bir türlü beceremedim. Çok korkmuştum. | Open Subtitles | حاولت إيقاظها فلم أفلح، كنت قلقة للغاية. |
İçeriye daldım. Kendine zarar vermesinden endişe ediyordum. | Open Subtitles | دخلت بالقوة كنت قلقة أنها كانت تؤذي نفسها |
Eğer gerçekten endişeli olsaydım bunu yapmak ister miydim sizce? | Open Subtitles | إذا كنت قلقة بجد هل كنت أنوي أن أقوم بهذا |