Onun için Endişelendim. Bu işi kotarması için gerekli cesaretinin olduğuna emin değildim. | Open Subtitles | لقد كنت قلقًا عليه، لم أكن واثقًا من تحمّله هذا النوع من الأمور |
Tanrı'ya şükür iyisin. Çok Endişelendim. | Open Subtitles | -حمدًا لله أنكِ على ما يرام، لقد كنت قلقًا |
Endişelenmiş gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنكَ كنت قلقًا. |
Endişelenmiş gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنكَ كنت قلقًا. |
Bir daha aklına başka bir fikir gelmeyeceğinden endişelendiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننتُك قلت أنّك كنت قلقًا من عدم حصولك على فكرة أخرى جيّدة |
Bir daha aklına başka bir fikir gelmeyeceğinden endişelendiğini sanıyorum. | Open Subtitles | لقد ظننتُك قلت أنّك كنت قلقًا من عدم حصولك على فكرة أخرى جيّدة |
Gece yarısına kadar benim eve gelmemi bekleyip ayakta duracağınız için endişelenmiştim. | Open Subtitles | جيد . طوال الليله كنت قلقًا بأنكم ستنتظروني حينما اعود لنحظى ببعض الحديث |
Şey, senin için Endişelendim. | Open Subtitles | كنت قلقًا عليكِ. |
Hayatım, çok Endişelendim. | Open Subtitles | عزيزي، لقد كنت قلقًا |
Onun için Endişelendim. | Open Subtitles | كنت قلقًا عليها. |
- Endişelendim sadece. | Open Subtitles | ... لقد كنت قلقًا فقط |
Çok Endişelendim. | Open Subtitles | لقد كنت قلقًا |
Çok Endişelendim. | Open Subtitles | كنت قلقًا |
Bir daha aklına başka bir fikir gelmeyeceğinden endişelendiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننتُك قلت أنّك كنت قلقًا من عدم حصولك على فكرة أخرى جيّدة |
Çok endişelenmiştim. Hayır, bekle biraz pek de endişelenmemiştim. | Open Subtitles | لقد كنت قلقًا حقًا لا، مهلاً، لم أكن بصراحة |
- Louis. Yaptım ama, sadece endişelenmiştim. | Open Subtitles | حسنٌ، فعلتها، لكن السّبب وراء ذلك هو أنّي كنت قلقًا |