Eğer filmimi istemiyorsan başka bir şovu arayacağım ve onlar gösterecek. | Open Subtitles | إذا كنت لا تريد فيلمي سأتصل بوكالة آخري وهم سيعرضون الفيلم |
Eğer bir kardeşin elini sıkmak istemiyorsan, sadece söylemen yeterliydi. | Open Subtitles | إن كنت لا تريد مصافحة رجل أسود قل هذا فحسب |
Ama şansını deneyerek rezil olmak istemiyorsan bunu anlayışla karşılarım. | Open Subtitles | و اذا كنت لا تريد ان تشعر بالاحراج سأتفهم هذا |
En güzel yerine gelmeden sonunu söyleyerek... hikayeyi mahvetmemi istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | الآن كنت لا تريد لي أن تفسد نهاية القصة قبل أن أحصل على في جزء لا بأس به ، أليس كذلك؟ |
İşi yapmak istemiyor musun? Peki, yapma, bunu kabul ederim! | Open Subtitles | إذا كنت لا تريد القيام بالمهمّة فلا مانع لديّ |
Etrafta kişisel işlerini eşelemesini istemediğin bir çift aynasız varsa def ettiğinden emin olmak için mükemmel bir yol olurdu. | Open Subtitles | حسنا، إذا كنت لا تريد شرطيين يبحثون حول شؤونك الخاصة ولديهم طريقتهم الممتازه في البحث فتأكد من أنهم لن يبحثوا |
Sen dinlemek istemiyorsun, ben de konuşmak. | Open Subtitles | كنت لا تريد الاستماع، أنا لا أريد الحديث. |
Eğer artık bunu istemiyorsan, ben senin için doğru kişi olmayabilirim. | Open Subtitles | الآن إذا كنت لا تريد فعل ذلك، فيحتمل أني لست المناسبة. |
Sorun çıkmasını istemiyorsan gidecek bir yer biliyorum. | Open Subtitles | إذا كنت لا تريد المتاعب ، أعرف مكان يمكننا الذهاب إليه |
İstemiyorsan da gelmezsin... ya da korkuyorsan. | Open Subtitles | لا تأتي اذا كنت لا تريد او اذا كنت خائفا |
İstemiyorsan eve dön. Git tek başına kal orda. | Open Subtitles | إن كنت لا تريد عد للبيت ها هو هناك، إذهب وعش وحدك |
Eğer insanların öğrenmesini istemiyorsan, buraya kadın çağırmamalısın. | Open Subtitles | إذا كنت لا تريد الناس أن يعرفون ليس عليك أن تذهب باحثاً عن العاهرات |
Sen istemiyorsan baba, ben kendim bakarım. | Open Subtitles | إذا كنت لا تريد ذلك، أنا سوف أقوم بالاعتناء به |
Tamam mı? Şimdi, eğer takım giymek istemiyorsan, oraya geri dön ve takım elbise istemediğini söyle. | Open Subtitles | الآن، إن كنت لا تريد أن ترتدي بذلةً، إذهب إلى هناك وقل ذلك وحسب |
Bu işi yapmak istemiyorsan bırakabilirsin. | Open Subtitles | اذا كنت لا تريد ان تقوم بهذه المهمة انت حر لكي تتركها |
Sen de eksik gidik istemezsin değil mi? | Open Subtitles | كنت لا تريد أي تس عديم التقاطع ، أليس كذلك؟ |
Hiçbiriyle yüz yüze gelmek istemezsin emin ol. | Open Subtitles | يمكن أن تكون من طراز كوغار. كنت لا تريد واجهت واحدة من تلك وجها لوجه |
Ne, artık oyun oynamak istemiyor musun? | Open Subtitles | ما ، كنت لا تريد أن تلعب أي أكثر من ذلك؟ |
- İstemiyor musun? - Hayır, sadece... Gitmek zorunda değiliz ama arkadaşlarımı görmek istiyorum. | Open Subtitles | إن كنت لا تريد فلا يجب علينا الذهاب لكني أريد رؤية أصدقائي |
Gitmek istemediğin yerde bulacaksın onu. | Open Subtitles | أينما كنت لا تريد أن تذهب وهناك سوف تجده. |
Konuşan, birşey isteyen, ihtiyaç duyan, bir kadın istemiyorsun ve kadın kendini ifade etmeye başladığı zaman... | Open Subtitles | كنت لا تريد امرأة تتحدث أو أي شيء يحتاج ولحظة امرأة تعبر عن نفسها، |
Çünkü cinsel istismardan uzun süre yatmak istemiyorsunuz. | Open Subtitles | كنت لا تريد حكم قضائي طويل بتهمة الاعتداء الجنسي |