Aslına bakarsan, bu davayı açmayacaktım. Çok utanıyordum. | Open Subtitles | يتوجب علي القول بأنني لم أكن لأرفع هذه القضية لقد كنت محرجاً |
Öyle söyledim çünkü o zombi oyunlarını hiç oynamak istemediğim için utanıyordum. | Open Subtitles | قلت ذلك فقط لأنني كنت محرجاً من أنني لم أرد لعب لعبة الزومبي تلك |
Öyle söyledim çünkü o zombi oyunlarını hiç oynamak istemediğim için utanıyordum. | Open Subtitles | قلت ذلك فقط لأنني كنت محرجاً من أنني لم أرد لعب لعبة الزومبي تلك |
Kapıya doğru koştum ama ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Utanmıştım ve kafam karışmıştı. | Open Subtitles | وركظت نحو الباب، أنا لم أعرف ما أقول، أنا كنت محرجاً ومربكاً |
Fakat onlardan birinde 911'i yanlışlıkla aradım fakat bunu kabul edemeyecek kadar çok Utanmıştım böylece evi ateşe verdim. | Open Subtitles | ولكنني كنت محرجاً أكثر من أن أعترف بذلك، فأحرقت البيت |
Bunu söylemek berbat bir şey ama onun adına utandım. | Open Subtitles | انه مرعب في القول , لكن لقد كنت محرجاً منه |
Çünkü ailem olmadığı yalanını söyledim. Çünkü onlardan utanıyordum. | Open Subtitles | عن وجود عائلة لي لأني كنت محرجاً منهم |
Ben...ben...utanıyordum. | Open Subtitles | آه لقد كنت لقد كنت محرجاً |
Ve ben utanıyordum. | Open Subtitles | كم كنت محرجاً |
utanıyordum. | Open Subtitles | كنت محرجاً |
utanıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت محرجاً |
Bizimkilere söylemedim çünkü çok Utanmıştım. | Open Subtitles | و لم أود أن أقول شيئاً للآخرين لأني كنت محرجاً |
Ben de Utanmıştım, çağırdığında ne diyeceğimi bilememiştim. | Open Subtitles | حسناً و أنا كنت محرجاً لأنني لم أعلم بماذا أجيب على دعوتك |
Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sanırım Utanmıştım. | Open Subtitles | لم أعلم ماذا كنت سأقول أظنني كنت محرجاً |
Sana da bütün gece asıldı durdu. Onun adına ben utandım. | Open Subtitles | لقد كان لحوحاً طوال الليل حتى صدمتيه لقد كنت محرجاً من أجله |
Ben utandım ve seni rakibim olarak düşünmeye başladım. | Open Subtitles | كنت محرجاً من نفسي , لذا قررت أن أعتبر منافساً لي |