Geçen Salı seninle eve gitmeye hazırdım. | Open Subtitles | كنت مستعد للذهاب إلى المنزل معك منذ الثلاثاء الماضي |
Farklılıklarımız vardı ama bu kez onu desteklemeye hazırdım görevin devam etmesine yetecek kadar adam bulana dek onu destekledim. | Open Subtitles | كان لدينا إختلافاتنا ولكن هذه المره كنت مستعد لدعمه البقاء |
Mahkemeye çıkmak için hazırdım ama işin oraya varmasını istemedim, çünkü karım daha çok acı çekerdi. | Open Subtitles | كنت مستعد للذهاب إلى المحكمة لكنني لم أرد أن أسبب لزوجتي المزيد من الألم |
Ama hazırsan ve aletin iyi durumdaysa ne yanlış gidebilir ki? | Open Subtitles | لكن إذا كنت مستعد ،وصاقل لأداتك ما الذي يمكن أن يعيق؟ |
Şimdi ölmeye hazırsan babam beni kaçırdığında neden ortadan toz oldun? | Open Subtitles | إذا كنت مستعد للموت لماذا هربت حينما قام أبي باختطافي ؟ |
- Hadi sana yemek ısmarlayayım. - Onun için hazırdım Frank. | Open Subtitles | دعك من ذلك ، سأدعوك الى العشاء كنت مستعد له يا فرانك |
Bir yudum limonata için 10.000 dolar vermeye hazırdım. | Open Subtitles | لقد كنت مستعد للتضحية بـ 10 ألاف دولار، مقابل الحصول على رشفة من هذا العصير .. |
Yeni Dünya'ya bir çocuk getirmekten korkuyordum ama mücadeleye hazırdım. | Open Subtitles | كنت أخشى أن أربي طفل في هذا العالم الجديد لكنني كنت مستعد للتحدي. |
Kurulun seni kadrolu olarak alma kararını onamaya hazırdım ama gerek kalmadı. | Open Subtitles | كنت مستعد لقبول قرار مجلس الإدارة بتعيينك، ولكن ما كان يجدر بي فعل ذلك. |
Eve yerleşip, iş bulup onun çocuğunun babası olmaya hazırdım! | Open Subtitles | الذي خسر شخص. كنت مستعد لتخطيه الحصول على عمل, اصبح اب لأبنها |
Ben yine "Aşk" diyeceksin zannettim. Ben "Aşk" için hazırdım. | Open Subtitles | ظننتكِ ستقولين "حب" مرة أخرى "كنت مستعد لكلمة "حب |
Talep edene yardıma hazırdım. | Open Subtitles | أنا كنت مستعد لمساعدة كل من يطلب |
Onu tanımıyorum, ama beynini uçurmaya hazırdım. | Open Subtitles | أنا لا أعرفها , كنت مستعد لتفجير رأسها |
Chili Con Karnavalım için hazırdım. | Open Subtitles | كنت مستعد لوضعها في كرنفال الشيلي |
O gün, "yeter" demeye hazırdım. | Open Subtitles | ذلك اليوم، أنا كنت مستعد لقول، " هذا يكفى"ّ |
Evet, biliyorum iki ay evlenmek için çok kısa bir süre ama, dürüst olmak gerekirse, seninle evlenmeye ilk günden hazırdım sormaları bile gereksiz Mel kararını verdiğinde, ben "evet" diyeceğim fikrini değiştirmesin diye ona zaman vermek istemedim, bu yüzden biz bir tarih ayarladık 31 Mayıs, yani bugünden bir ay sonra hepiniz, açık barımıza davetlisiniz bu aynı zamanda bir düğünün yararlı tarafıdır pekala, hadi sarhoş olalım... | Open Subtitles | لا كنت أعلم أن هذين الشهرين ليسا بكافيين للخطوبة لكن لكى أكون صادقا معكم من أول يوم كنت مستعد أن أطلب الزواج منها لذلك لا داعى لأقول |
Eğer duymaya hazırsan, Gibbs, kurşunu koltuk döşemesinden çıkardım. | Open Subtitles | مرحبا,أنا,اه,قمت بسحب الرصاصه من مفروشات المقعد اذا كنت مستعد |
Demek istediğim eğer hamile kalmaya hazırsan doğal davranmalısın. | Open Subtitles | ما أقصده هو إذا كنت مستعد لكي تصبح حامل يجب عليك أن تجعلها حقاً طبيعياً |
Eğer sen de hazırsan, bunları arkamda bırakmaya hazırım ben. | Open Subtitles | أنا مستعدة لنسيان الأمر، إذا كنت مستعد ؟ |
hazırsan Gel Vur | Open Subtitles | تعال أطلق الرصاص إذا كنت مستعد |
Uzaklaştıracağını sanmıyorum ama bu sen hazırsan almaya hazır olduğum bir risk. | Open Subtitles | ... لا أظن أن هذا سيحدث لكن هذه مجازفة مستعدة لخوضها إذا كنت مستعد أنت أيضاً |