Ben Dave Pell'den bahseder bahsetmez Kendrick anlaşmadan söz etmeye başladı. | Open Subtitles | بدأ (كندرك) بالحديث عن التسوية بمجرّد أن ذكرت اسم (ديف بيل)! |
İşte Walter Kendrick hakkında istediğiniz şey, Dave Pell'in sevgileriyle. | Open Subtitles | هاكِ ما طلبتيه ضدّ (والتر كندرك)، مجاملة من (ديف بيل)! |
İşte bu yüzden Kendrick çaresizce Aracite kirliliğini örtbas etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لهذا كان (كندرك) مستميت للغاية في إخفاء أمر تلوّث مركّب "إيراسيت" |
Kendrick o şirkete sahip olmak için fazla para ödemiş. | Open Subtitles | لقد دفع (كندرك) أكثر ممّا يجب للحصول على تلك الشركة |
Özür dilerim, ama Walter Kendrick'e televizyonda katil deme stratejisinin anlamını çözemedim. | Open Subtitles | إنّي آسف، تعوزني المقدرة لإستيعاب دعوة (والتر كندرك) بقاتل في التلفاز الوطني! |
Claire Maddox mahkemenin davayı reddetmesi için uğraşacaktır ama keşif aşamasına kadar gelebilirsek Kendrick'in ne saklamakta olduğunu bulabiliriz. | Open Subtitles | ستحاول (كلير مادكس) إلقائه خارج قاعة المحكمة، لكن لو وصلنا إلى مرحلة الإكتشاف، فبوسعنا أن نجد ما يخفيه (كندرك) |
Ama zaman Bay Kendrick'i sınavdan geçirdi ve O bu sınavı veremedi. | Open Subtitles | لكن إختبر الوقت السيّد (كندرك)، و قد فشل هو في ذلك الإختبار |
Kendrick O'nu enerji piyasasını maniple etmek için kullanıyor olmalı. | Open Subtitles | من الممكن أن يستخدمه (كندرك) للتلاعب بأسهم سوق الطاقة |
Birkaç hafta önce, Walter Kendrick benden kokain suçlamasına karşı bir fahişeyi savunmamı istedi. | Open Subtitles | منذ أسبوعين مضيا، طلب منّي (والتر كندرك) الدفاع عن عاهرة بتهمة حيازة "كوكايين" |
Walter Kendrick üretimin ne zaman duracağını sızdırıyorsa bir simsar ne zaman neye oynayacağını bilebilir. | Open Subtitles | لو إنّ (والتر كندرك) يسرّب معلومات بشأن توقيت الإغلاق، فمضارب الطاقة سيعرف تحديداً متى يقوم بوضع رهانه! |
Kendrick yakalanırsa hapse girer. Şirketi kaybeder. | Open Subtitles | لو قُبض على (كندرك)، سيدخل السجن، سيخسر الشركة! |
Aracite'in zararsız olduğunu söylersem Kendrick çevreyi temizleyecekti. | Open Subtitles | إذا شهدتُ بأنّ مركّب "إيراسي" غير مؤذي، وعدني (كندرك) أنه سيقوم بتنظيفه |
Danny, oturup Kendrick'in bu işten yakayı sıyırmasına izin veremem. | Open Subtitles | (داني)، لا يمكنني ألاّ أحرّك ساكناً، وأسمح لـ(كندرك) بأن يفلت بكلّ هذا |
Belki değiştirebilirim, Kendrick'i kovar ve şirketi kendim yönetirsem. | Open Subtitles | لربّما أمكنني ذلك، إذا نزعت الملكيّة عن (كندرك) وأدرتُ الشركة بنفسي! |
20 yıldır Walter Kendrick'e inandım. | Open Subtitles | لقد كنتُ مؤمنة بـ(والتر كندرك) لما يقرب من عشرين عاماً |
Biliyorsun, Walter Kendrick için hayatımı verirdim ama bu birleşme sonrası kazanma şansı yok. | Open Subtitles | كما تعلم، أضحّي بحياتي من أجل (والتر كندرك)، لكنّه غارق تماماً في قضيّة الإندماج تلك |
- Ne için? Bunu yapamam. Kendrick'e karşı bir hareket yapamam. | Open Subtitles | أعجز عن فعلها، أعجز عن القيام بتحرّك ضدّ (كندرك)! |
Bay Kendrick ilk havalenin yapıldığını bilmeni istedi. | Open Subtitles | يريد السيد (كندرك) أن يعلمك بأنّ أوّل حوالة ماليّة قد تمّت! |
Kendrick enerji simsarını enerji piyasasını maniple etmek için kullanıyor. | Open Subtitles | ربّما يستخدم (كندرك) مضارب بالبورصة للتلاعب بأسهم سوق الطاقة |
Bu Kendrick ve Finn Garrety'nin kullandığı Cadillac'ın GPS'inden alınan koordinatların listesi. | Open Subtitles | هاكِ قائمة بإحداثيّات نظام تحديد المواقع من السيّارة "الكاديلاك" التي كان يستخدمها (كندرك) و(فِن جارتي) |