"كنظام" - Traduction Arabe en Turc

    • sistemi olarak
        
    • sistem olarak
        
    • bir sistem
        
    • sistemi gibi
        
    • ekosistem olarak
        
    • bir işletim sistemi
        
    Bana göre, kapitalizm bir ideoloji olarak değil de bir işletim sistemi olarak düşünülmelidir. TED في نظري، ينبغي ألا نفكر في الرأسمالية كأيديولوجية، ولكن يجب اعتبارها كنظام تشغيل.
    Tavandaki kameralar ve bir dizüstü bilgisayar kapalı küresel konumlama sistemi olarak iş görüyor. TED الكاميرات في السقف وحاسوب محمول يعملان كنظام تموضع عالمي داخلي.
    Ve Greko-Romen dünyada, insanlar stoisizmi birçok şey yapmak için kapsamlı bir sistem olarak kullanmışlar. TED وفي العالم اليوناني الروماني، كان الناس يستخدمون الرواقية كنظام شامل لفعل الكثير والكثير من الأشياء
    Parkın tek bir sistem olarak çalışan üç temel unsuru var. TED تحتوي هذه الحديقة على 3 عناصر أساسية تعمل كنظام واحد.
    Gerçekten de, Gbenga şu an zaten erken uyarı sistemi gibi kullanılacak olan Afrika'da sıtma yayılımını öngören modeller geliştiriyor. TED في الواقع، غبينغا يطور حاليًا نماذج سيتم استخدامها كنظام إنذار مبكر للتنبؤ بنقل الملاريا في أفريقيا.
    O ağacı kesiyorsunuz ve yağmur ormanları bir ekosistem olarak çöküyor. TED إذا قطعت تلك الشجرة ، فإن الغابات الممطرة جميعا تنهار كنظام بيئي.
    Bu aslında beynin zevk sistemi olarak görülen bir sistemdi. TED في الاصل هذا تم اعتباره كنظام يمثل نظام المتعة في الدماغ.
    Dünya üzerindeki yaşamın çoğunu dolaşım sistemi olarak görebilirsiniz ve Güneş bizim atan kalbimiz. TED يمكنكم اعتبار معظم الحياة على الأرض كنظام الدورة الدموية، والشمس هي قلبنا النابض.
    Bu Gözetleme Kulesi uzaydan gelen diğer istilalar tehlikeleri için bir erken uyarı sistemi olarak çalışacak. Open Subtitles وهذا برج المراقبة تعمل كنظام للإنذار المبكر للكشف عن التهديدات الأخرى للغزو من الفضاء.
    Aygıt bir dağıtım sistemi olarak yaratılmıştı, vücudunu işgal etmek için. Open Subtitles الجهاز تم خلقه كنظام توصيل لغرض غزو جسمها
    Bu fenerleri bir uyarı sistemi olarak kurduk. Bir fener yanarsa, yardım gelecektir. Open Subtitles لقد أنشأنا تلك المنارات كنظام للتحذير عندما تنير المنارة تأتى المساعدة
    Erken uyarı sistemi olarak, başa konulan ödül bir radardan daha iyidir. Open Subtitles كنظام مبكر للإنذار، المكافأة تعد أفضل من الرادار
    Temel olarak, yaptıkları şey biyolojiye programlanabilir bir sistem olarak bakmak. TED والذي يقومون به أساسا، هو النظر إلى علم الأحياء كنظام قابل للبرمجة.
    Apollo 11'in inişi astronotlar, Görev Kontrolü, yazılım ve donanımın hepsinin entegre bir sistem olarak birlikte çalışmalarıyla alakalıydı. TED نجحت رحلة المركبة أبولو 11 بفضل عمل رواد الفضاء ومركز التحكّم والبرمجيات والأجزاء الصلبة للحاسوب التي عملت كنظام متكامل.
    Gezegenimizi bir sistem olarak, tek bir nesne olarak uzayda asılı görmenin nasıl bir şey olduğunu hissetmek istedim. TED حاولت تجربة شعور ماذا يبدو أن ترى كوكبنا كنظام واحد، جسم واحد، معلقاً في الفضاء.
    Hükûmetinde olup bitenleri her liderin yanıtlaması yerine, herkes dünyayı devasa bir ara bağlantılı sistem olarak ele almalıdır. TED بدلًا من أن يستجيب كل رئيس لما يحدث داخل دائرة نفوذه، هنا يجب على الجميع معاملة العالم كنظام عملاق مترابط.
    Program, kullanıcının hangi hikayelere tepki verdiğini öğreniyor ve istediğin türden daha çok hikaye getiriyor, uygun hikayelerin dağıtım sistemi gibi Open Subtitles البرنامج يتعلم أي نوع من الأنباء تستجيب لها ويعطيك المزيد مما تريد كنظام خدمي أو إسترسال روائي مفضل
    Büyük hayal ise bunları su ve elektrik erişiminin olmadığı şebeke dışı yerlere farklı bir ekosistem olarak kurmak. TED الحلم الكبير هو بناء هذه في أماكن خارج التغطية، حيث لا تصل المياه والكهرباء، كنظام بيئي مستقل.
    İşte bu yüzden, temelde, bir işletim sistemi olarak düşündüğünüzde kapitalizmin kadim savunucularının aksine ideolojiyi anlaşılır hâle getirir. TED ولهذا، بصفة عامة، حينما تفكر في الرأسمالية كنظام للتشغيل، فهذا يستبعد كل صبغة أيديولوجية بعيدًا عما يعتقده المناصرون التقليديون للرأسمالية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus