İyi bir kilise, siz piçleri yıllar önce yakmalıydı. | Open Subtitles | اى كنيسه محترمه كانت لتحرقكم ايها الانذال منذ سنوات |
Tam olarak Rambaldi'nin verdiği koordinatlarda bulunan... - ...500 yıllık bir kilise var. | Open Subtitles | هناك كنيسه بعمر 500 سنه تتطابق مع أحداثيات رمبالدى |
Etrafına bir bak. Bu işi başaramazsın. Burası bir kilise. | Open Subtitles | انظر من حولك،لن تفلت من العقاب هذه كنيسه |
Rosewood kilisesi, ana mabetteki piyanoda bu akşam. | Open Subtitles | كنيسه روزوورد , تقوم بتنظيم ملجأ في الساحه الرئيسيه ,هذه الليله |
Bütün bu yıllar boyunca, sadece pazar günleri kiliseye... | Open Subtitles | فيماعدا الذهاب الى كنيسه ...الاحد , نادرا ما كنت اخرج |
Senin yaşında birini hafta içi geceleyin... kilisede görmek çok tuhaf. | Open Subtitles | انه غير عادي رؤية شخص بعمرك في كنيسه في ليله اسبوع |
Her evin kendi ruhu, her kilisenin de kendi Tanrısı vardı. İnsanlar gençti! | Open Subtitles | ,كل بيت لديه روحه العائلية الخاص به . وكل كنيسه لديها ربها |
Bu listede sadece bir tek yerde kilise çanı olabilir. Georgetown. | Open Subtitles | مكان واحد فقط يمكن ان تسمع منه صوت اجراس كنيسه |
Bir okul, belediye ya da kilise ile bağlantılı şekilde düzenlenmiş olanlar hariç halka toplu danslar olmayacaktır. | Open Subtitles | لن يكون هناك أماكن عامه للرقص ألا أذا كانت جزء من مدرسه , او مجمع مدنى أو كنيسه |
Rosewood'da bir kilise düğünü yapmadığınız için kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | عارٌ عليكم أنتما الأثنان لعدم زواجكم في كنيسه في روزورد |
Muhtemelen yolda bir yerde eski bir kilise vardır. | Open Subtitles | من المحتمل ان هناك كنيسه على حافة الطريق |
Wolfanch'taki en eski kilise ve hâlâ asıl halinin izlerini taşıyor. | Open Subtitles | انها اقدم كنيسه في فولفاخ كما تري لا زالت تحتفظ ببعض من مظهرها القديم |
Bu haritanın ölçeksiz olduğunu biliyoruz ama kesinlikle 13. yüzyılda burada bir kilise olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ,حسنا , اعلم ان هذه الخريطه لا تبدوا قريبه لرسم المقياس ولكنه تظهر بوضوح كنيسه موجوده هنا |
Ama antik bir kilise olsaydı birilerinin haberi olurdu. | Open Subtitles | ولكن لو هناك كنيسه قديمة علي احدهم ان يعرف بشأنها |
Bu sadece bir kilise. | Open Subtitles | أنها مجرد كنيسه.. هذا كل ما فى الأمر |
Paskalya Bayramları'nda, hepimiz Doğuş kilisesi'nin önünde toplanırız. | Open Subtitles | في عيد الصفح, نجتمع كلنا في كنيسه المهد. |
Golgotha taşının içindeki bu mezarlar daha sonraları Hristiyanlığın en önemli kilisesi haline geldi: | Open Subtitles | هذه المقابر في صخره جلجثه أصبحت فيما بعد مكان اهم كنيسه في الديانه المسيحيه, |
Yaşlı babam kiliseye başlamamın ve İsa'ya dua edip bu lanet yerdeki morgıç taksitlerimi ödetmemin iyi olacağını söylerdi. | Open Subtitles | ..... رجلى العجوز حاول اخبارى ...سأكون أفضل حالاً فى كنيسه |
Bu gece herşeyi sen seçeceksin. İstersen, kilisede akşam yemeği. | Open Subtitles | اليله كل شىء بأختيارك نتعشى فى كنيسه لو اردتى |
Ruiz üç yıl boyunca her perşembe, bir kilisenin önündeki parkmetrede kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | رويز كان يستخدم بطاقته الحسابيه للدفع لموقف سيارات بخارج كنيسه كل يوم خميس منذ ثلاث سنوات |
Collin Church, Bay Sainz ve Bay Specter yasal görüşmemize geç kaldınız. | Open Subtitles | كنيسه كولين , السيد ساينز و السيد سبكتر اخيرا ووصلت الى نقاشنا القانوني الصغير |
Ruh arındırma papazlığı. | Open Subtitles | انها كنيسه روحانيه |
Ve kilisedeymiş edasıyla ağzından çıkanlara dikkat et. | Open Subtitles | و أنتبهي لطريقة كلامك و كأنكِ في كنيسه |